3 Kasım 2002 dönüm noktasıydı!
Türkiye için 3 Kasım 2002 tarihinin ‘dönüm noktası’ olduğunu savunan Fuat Köktaş, “Evlerde kadınlar tüp bitecek diye endişe eder, çocukların okul ihtiyaçlarını nasıl karşılarız diye düşünürdü” dedi
İl Koordinatörü olduğu Adana’da katıldığı ‘İlçe Kongreleri’nde konuşan AK Parti Samsun Milletvekili Fuat Köktaş, “Her seçimden aziz milletinden aldığı destek ile oyunu arttırarak çıkan parti, AK Parti’dir. Bu teşkilatlarımızın gayretli, özverili, başarılı çalışmalarından ötürüdür. Bu teşkilatlarında bir mimarı vardır o da Genel Başkanımız, Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan’dır” dedi.
ÜNİVERSİTELERDE TEZ KONUSU
Fuat Köktaş, Adana’da Sarıçam ve Seyhan’daki partisinin ilçe kongreleri ile AK Parti Çukurova İlçe Kadın Kolları 4. Olağan Kongresi’ne katıldı. Katıldığı kongrelerde partililere seslenen Milletvekili Fuat Köktaş, “Değerli yol arkadaşlarım; Gerçekleştirdiğimiz kongrelerimizin teşkilatımız, partimiz, ülkemiz ve milletimiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum.Bayram havasında gerçekleştirdiğimiz kongrelerimiz yenilendiğimiz, tazelendiğimiz önemli günlerimizden bir tanesidir. AK Parti, teşkilatlarına daima önem veren her zaman güçlü ve sağlam tutarak yoluna devam eden bir partidir. Bu anlamda bizim teşkilatlarımız daima aynı sesi, aynı nefesi verdiği için ne Türkiye’de, ne de dünyada eşi benzeri görülmemiştir. Bu durum üniversitelerde tez konusu bile olmuştur. Çünkü her seçimden aziz milletinden aldığı destek ile oyunu arttırarak çıkan parti, AK Parti’dir. Bu teşkilatlarımızın gayretli, özverili, başarılı çalışmalarından ötürüdür. Bu teşkilatlarında bir mimarı vardır o da Genel Başkanımız, Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan’dır” diye konuştu.
KADINLAR KARA KARA DÜŞÜNÜYORDU
3 Kasım 2002 tarihinin Türkiye için bir dönüm noktası olduğunu öne süren Fuat Köktaş, açıklamalarını şöyle sürdürdü: “AK Parti’den önce kadın neydi diye, siyasette yada toplumsal alanda sorarsak, aslında bunun tarifini iyi yapmak lazım. 2002 öncesi Türkiye’de kadınlar kamusal alanların dışına itilmiş, devletin yönetiminde, siyasette ülkenin geleceği adına söz sahipliği yoktu. O durum sadece şeklen yani sözde vardı. AK Parti’den önce böyle bir anlayış vardı kadınlar için. Fakat AK Parti’yi iktidar yapan nedenlere, iktidara taşıma gayreti olan kişilere baktığımızda burada kadınların, AK Parti iktidarından önce çekmiş oldukları sıkıntıları birinci sırada yer aldığını görürüz. Tüp bitecek, yemek ocakta kalacak diye kadınlar, tüpü kaç paraya alacağını düşünürdü. Çocuklar okula gidecek, okul ihtiyaçlarını nasıl alacağını yine kara kara düşünen, kadınlardı” dedi.
KADINLARDAN BÜYÜK MÜCADELE
İşte 3 Kasım 2002 öncesi Türkiye’nin durumu buydu. Hani çocuklarımız okula gidecek kitaplarını bulamaz, yazarlarını birbirine karıştığı kitapları acaba bir önceki sınıftaki kardeşinin ya da komşusunun çocuğunun kitapları olacak mı? diye kara kara düşünen kadınlar 3 Kasım 2002’ye damga vuran AK Parti iktidarını tescilleyen asıl aktörlerdir. Ben kadınları bu mücadelelerinden ötürü teşekkür ediyorum. Kadınlar başladıkları hiç bir işi yarım bırakmamışlardır, sonuna kadar bunun mücadelesini yapmışlar. Yılmadan, usanmadan yola devam etmişler. Ne uğurda olursa olsun partinin toplantısı olduğunda evini, işini, çocuğunu, eşini bırakıp bu kutlu dava için elinden gelen ne varsa çalıştılar
Allah sizlerden razı olsun, sizleri bir kez daha tebrik ediyorum.”