Dolar 34,5486
Euro 36,0773
Altın 2.990,91
BİST 9.492,00
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 18°C
Yağmurlu
İstanbul
18°C
Yağmurlu
Cts 9°C
Paz 11°C
Pts 10°C
Sal 12°C

‘ACILIYIZ, ÖFKELİYİZ!..’

Samsun’da, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası(SES) Şube Başkanı Aysel Ocak, Alanya’da kocası tarafından katledilen Dr. Melek Bağce ile ilgili bir açıklamada bulundu

‘ACILIYIZ, ÖFKELİYİZ!..’
REKLAM ALANI
15 Haziran 2023 16:08

Antalya’nın Alanya İlçesi’nde 2 gün önce meydana gelen olayda Dr. Melek Bağce’nin boşanma aşamasında olduğu eşi tarafından çalıştığı iş yerinde gündüz gözüyle öldürülmesi, ülke genelinde büyük öfkeye, tepkiye ve protestoya yol açtı. SES Samsun Şubesi Başkanı Aysel Ocak, konuyla ilgili açıklamasında, “Kadın cinayetleri her yerde. Sağlık ürettiğimiz yerler öldürüldüğümüz mekanlar olmaktan çıkarılsın. Acılıyız, öfkeliyiz” dedi.

'ACILIYIZ, ÖFKELİYİZ!..'

Aysel Ocak’ın açıklamalarına KESK Kadın Platformu üyeleri de destek verdi.

ŞİDDET SARMALINDA BİR KADIN CİNAYETİ DAHA
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu(KESK) Samsun Şubeler Platformu’nun kadın üyelerinin de destek verdiği açıklamasında Aysel Ocak, konuyla ilgili özetle şu değerlendirmelerde bulundu:

‘Ülkemizin içinde bulunduğu şiddet sarmalında bir kadın bir sağlık emekçisini daha kaybetmenin derin hüznünü ve öfkesini yaşıyoruz. 2 gün önce Antalya ilinin Alanya ilçesi Damlataş Aile Sağlığı Merkezi’nde çalışan Dr. Melek Bağce’nin, boşanma aşamasında olduğu eşi tarafından işyerinde gündüz gözü rehin alınarak vahşice katledildiğini öğrendik. Bu bir ilk değil maalesef ve adeta bir deja-vu hali olup bitenler. Kasım 2015’te Dr. Aynur Dağdemir, birlikte çalıştığı kadın sekreter erkek şiddetinden korumaya çalışırken öldürülmüştü.… Ocak 2022’de Ebe Ömür Erez, aile sağlığı merkezinde erkek şiddetiyle katledilmişti…Ekim 2022’de aile sağlığı merkezinde çalışan Emine hemşire, işyerinde bir erkek tarafından ateşli silahla vurulmuştu…. Nisan 2023’de Çanakkale Tabip Odası Başkanı Dr. Ayşe Güneş, eski eşi tarafından hastane bahçesinde bıçaklı saldırıya uğramıştı…

'ACILIYIZ, ÖFKELİYİZ!..'

Antalya’nın Alanya İlçesinde yaşayan doktor Melek Bağce, boşanma aşamasındaki eşinin bıçaklı saldırısına uğradı. Kadını çalıştığı aile sağlığı merkezinde öldüren saldırgan, cinayetin ardından silahla kendi yaşamına son verdi.

ATAERKİL EGEMEN SİSTEMİN CESARETLENDİRMESİ
Birkaç örneğini sıraladığımız bu acı olaylar, tıpkı Dr. Melek Bağce cinayetinde olduğu gibi, hem kadına yönelik şiddetin hem de sağlık ve sosyal hizmet emekçilerine yönelik şiddetin vücut bulduğu olaylar sayacında yerlerini aldı. Ataerkil egemen sistemin; eğitimde, medyada, iş yerinde ve gündelik hayatın her alanında yeniden ve yeniden üretildiği Türkiye’de, siyasi iktidarın kadına ve çocuğa karşı işlenen suçları cezasız bırakan mevcut şiddet dili ve politikaları, şiddeti ve ayrımcılığı kurumsallaşmakta, failleri cesaretlendirmektedir.

AKP-MHP VE HÜDA PAR BLOĞU
Öyle ki siyasi iktidarın, özellikle son 10 yılda kadın ve çocuk haklarının gaspına yönelik mevcut gerici politika ve uygulamaları ile AKP-MHP ve HÜDA PAR bloğunun çocuk ve kadına yönelik şiddet ve istismarın önünü açan söylemleri, bugün olduğu gibi acı durumların yaşanmasına neden olmaya devam edecektir. Şiddeti meşrulaştıran, körükleyen, hatta sürekli olarak yeniden üreten iktidar ve siyaset dili, başta kadınlar, çocuklar, gençler, LGBTİ+lar olmak üzere toplumun bütün kesimlerinde baskı, sindirme ve korku iklimi yaratmak amacıyla sürdürülmektedir.

KADIN DÜŞMANI ERKEK EGEMEN POLİTİKALAR
Dozu giderek artan bu şiddet söylemi, insan ve doğa haklarını hiçe sayan güvenlikçi-militarist-neoliberal politikalarla güçlendirilmektedir. Kadını ve kazanılmış haklarını yok sayan, sahiplenilmesi gereken bir mal gibi gören kadın düşmanı erkek egemen politikalar, alınmayan koruyucu önlemler, işletilmeyen düzenleyici mekanizmalar ve cezasızlık politikalar hayatımızın her alanını kuşatmaya devam etmektedir. Erkek failleri cesaretlendiren söz konusu politikalar, şiddetin her türünün evlerde, işyerlerinde, okullarda, sokaklarda fütursuzca kol gezmesine ve yaygınlaşmasına yol açmakta; taciz, tecavüz ve cinayetle son bulan yaşam hakkı ihlalleri toplumun beden ve ruh sağlığını her geçen gün daha fazla tehdit etmektedir.

KADIN CİNAYETLERİ POLİTİKTİR
Biz biliyoruz ki kadın cinayetleri politiktir ve bütün kadın cinayetlerinde olduğu gibi kız kardeşimiz Dr. Melek Bağce’yi yaşamdan koparan yalnızca boşanma aşamasında olduğu bir erkek değil, bu kadın düşmanı politikaların sonucudur. Görevi sağlık hizmeti vermek ve yaşatmak olan meslektaşımız, gün ortasında, hiçbir güvenlik önlemi olmayan aile sağlığı merkezinde boşanma aşamasında olduğu eşi tarafından önce rehin alınmış, sonra da hunharca öldürülmüştür.

'ACILIYIZ, ÖFKELİYİZ!..'

KIŞKIRTILMIŞ SAĞLIK TALEPLERİ…
Sağlıkta Dönüşüm Projesi’yle yaratılan neoliberal sağlık sistemi, yalnızca birinci basamak sağlık hizmetlerini tahrip etmekle kalmamış, aynı zamanda hekimleri ve sağlık çalışanlarını parçalanan ve güvenli olmayan sağlık kurumlarında çalışmaya mahkûm etmiştir. Kışkırtılmış sağlık talepleri, performans baskısı, güvencesiz çalışma, kamudan karşılanmayan koruyucu hizmet paketlerinin yarattığı çaresizlik, emeğin değersizleştirilmesi ve şiddete karşı korunaksız çalışma gibi çok yönlü olumsuz etkenler sağlık ve sosyal hizmet emekçileri için tehdit olmaya devam etmektedir.

TACİZDEN CİNAYET HER TÜR ŞİDDET
Sendika ve emek meslek örgütleri olarak giderek artan sağlıkta şiddetin durdurulması için yaptığımız eylem ve etkinlikler, hazırladığımız yasa önerileri siyasal iktidarın kör duvarlarında yankı bulamamakta, sağlık emekçilerinin “Sağlıkta şiddete son” çığlıkları duyulmamaktadır. Sağlığın ve yaşamın korunması için hizmet üretilen ve güvenli olması gereken sağlık kurumları, günümüzde eli silahlı erkek faillerin kolayca girip çıktığı, özellikle kadın sağlık emekçilerine yönelik tacizden cinayete her tür şiddet eylemini gerçekleştirebildiği ortamlara dönüşmüştür.

MÜCADELEMİZ ARTARAK DEVAM EDECEKU
Bizler biliyoruz ki Dr. Melek Bağce’nin çalıştığı Damlataş Aile Sağlığı Merkezi’nde katledilmesine yol açan, şiddete açık olan ve şiddete karşı gerekli önlemlerin alınmadığı bu güvenli olmayan çalışma ortamlarıdır. Sendikamız, kadına ve çocuğa karşı her türlü şiddet ve istismar ile bunlara neden olan bu karanlık zihniyete karşı mücadelesini yükselterek sürdürecektir. Bir kadın daha kaybetmemek için, yaşamdan, sağlıktan, özgürlükten ve meslekten bir kişi daha eksilmemek için, kadına yönelik her türlü şiddete karşı mücadelemizi sürdüreceğiz.”

Sibel TOPAL

REKLAM ALANI
YORUMLAR

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.