Reklam İsrafıyla İtibar Kazanamazsınız!

Herşeyi yanlış anlıyoruz ya da yanlış anlamak istiyoruz. Kavram kargaşası içerisindeyiz. Anlaşılmaz, sıkıcı bir döngü içerisinde debelenip duruyoruz. “İtibardan tasarruf olmaz” sözünü de işimize geldiği gibi yorumluyor ve uyguluyoruz. İtibar nasıl ve ne ile oluru konuşmamız ve iyice bir kavramamız lazım.
Bir önce ki “Ekonomik Krizin Pençesinde Yerel Seçimler” yazımızda da değinmiştik. Belediyelerin fuzuli harcamaları ve reklam israfından bahsedeceğiz. Yerel seçim süreci büyük bir hız ve ivme kazanmışken hatırlatmamız gerekenleri hatırlatma ve üzerimize vazife edindiğimiz uyarı ve ikazları yapmak istiyoruz.
Belediyeler özellikle yerelde millete hizmetle mükellef en önemli kurumların başında gelmektedir. Bu kurumların en büyük itibarı millete hizmet ile olur. En büyük itibar milletin rızasında, milletin hoşnutluğundadır. Reklam israfı için ayırdığınız bütçelerle itibar kazanamazsınız. Bu milletin parasını, bu milletin kaynaklarını har vurup harman savurmayalım. Millete hizmet etmesi gereken kurumları, sıkıntı ve problem imalathanelerine çevirmeyelim.
Millete hizmet için doldurduğumuz makamlarda millete caka satmak oldukça komik bir durumdur. Yapmamız gerekenleri yapıyoruz diye milletten bir minnet beklemekte anlamsız. Belediye Başkanlarının asli vazifesi bulundukları şehirlerin alt yapı, üst yapı ve sosyal, kültürel gelişmişliklerini sağlamaktır. Bunlar olması gerekenlerdir. Kalkıp da bu hizmetler gerçekleştiğinde her yere boy, boş afişler, posterler asmaya ve bu hizmeti bu milletin gözüne sokmaya hakkınız yok.
Olayın bir diğer yüzü ise sanki yapılması gereken herşey yapılmışta bunun havasını basıyorlar gibi bir durum var. Bakıldığında belediye çalışmaları zaten yeterli de değildir. Birçok eksikler ve yanlışlıklar vardır. Düzeltilmesi gereken fazlaca iş bulunmaktadır. Alınan oylarla oturulan o koltukların hakkını vermek bir otopark açmakla, iki park, bahçe yapmakla ödenebilecek bir şey değildir. Yani demem o ki; sizler vazifelerinizi ve sorumluluklarınızı tam olarak yerine getirmiş olsanız dahi bu millet daha fazlasını, daha güzelini ve daha iyisini hak etmektedir.
Yapılan hizmetleri bu millet görür, sevilecek yanlarınız varsa bu millet sizi sever. Vatandaşın derdine derman olun, gençliğin problemlerini çözün, şehirleri yaşanabilir hale getirin, toplumsal huzur ve sükûnetin sağlanması için gayretli çalışmalar ortaya koyun. Yani yapmanız gerekeni yapın. Bu millet sizi o koltuklara bize efendilik etsin diye oturtmadı. Meydanlarda hararetli konuşmalar sırasında söyleniyor ya; ”Biz efendi olmaya değil hizmetkâr olmaya geldik” işte o sözün hakkını verin ve ona göre hareket edin.
Belediye başkanlarından beklentimiz bir kentin maddi ve manevi gelişmişliği için var gücüyle çalışmasıdır. O kentin imarı ve ıslahını çevre ve peyzaj düzenlemelerinin yanı sıra gönüllerin ve zihinlerin imarı ve ıslahı ile de yapmasıdır. Tüm bu alt yapı, üst yapı ve gönül işçiliğini yaparken de bunun propagandasını yapmaya gerek yoktur. Tekraren ifade etmek gerekirse bunu yapmakla görevlidir belediyeler. Milletimizde yapılanları görecektir.
Ahmet Mücahid YILDIZ