Sosyal yaşam

Yaşam dediğimiz şey aslında, doğum ile ölüm arasındaki kısa bir zaman dilimidir.
Doğarız, büyürüz, yaşlanırız ve enerjimiz tükenince yaşamımızı yitiririz.
Bu süreyi kaliteli, en verimli, en mutlu ve huzurlu bir şekilde geçirebilmek için
Kendimize birşeyler katar, bunları uygulamaya geçirebiliriz.
Sosyal yaşamda tam burada devreye girmekte olup bize katan değerleri ortaya koymaktadır.
Aslında sosyal yaşam olarak, Avrupa’ya istinaden çokça gerideyiz.
Eğlence anlayışımız belli bir statünün üzerine çıkmamakla beraber, sabit kalmaya devam etmektedir.
Kültür seviyemiz belki de günden güne kötüleşmeye yöneliyor.
Süregelen gençlik, günümüzde kalan nüfusa göre daha verimli olmasıyla bilinirken
Yetiştiren nüfus orta yaş ve yaşlı olmak üzere, gördüklerini ve yaşadıklarını miras bırakmaktadır.
Sosyal bir yaşam için,
Önce insanın kendini sevmesi ve bununla barışık olması gerekir,
Az ile yetinmeyi, çokda görgüsüz olmamayı,
Değerlerine, kültürüne, tarzını, aslını kaybetmemesi gerekir.
Ardından kendine değerler katacak şeyler yapmalı
En başta
Çokça kitap okumalı, ve çalışmalı ne de olsa ‘İşleyen demir pas tutmaz ‘ demiş zamanında atalarımız…
Bolca birikim yapmalı, yapmalı ki aynı zamanda bolcada seyehatlar yapabilmeli.
Dil öğrenilmeli, ne de olsa ‘bir lisan bir insan‘ demektir.
Vakit buldukça yurt dışında şehir dışına çıkılmalı.
Kurumların da destek olduğu, ilgiye yönelik farklı kurs ve etkinliklere katılınabilir.
Ama en önemlisi, ‘güzel insan olup, güzel yaşamaktır.’
İnsanları sevin ki, sevilin. Karşılığı sizi mutlu etsin.
Araştırın, inceleyin, gözlemleyin, dinleyin.
Yardım edin, karşılığında bir gülümseme size yetecektir.
Gülümseyin. Pozitif olun, negatiflikten kaçının.
Hayattan ders çıkarmaya çalışın.
Bir beceriniz uğraşınız olsun.
Cesaretli olun, korkmayın.
İnsan ilişkileriniz kuvvetli olsun.
En anlamlısı, aşık olun. Sevin, sevildikçe sevin…

Sevmek bu yaşamı en anlamlı kılan şeydir.

Ve sevmek insana hayat verir, gençleştirir , mutluluk verir ..