Uzmanlar, Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) haftada 2 porsiyon balık tüketmeyi önermesine rağmen çoğu kişi bunu başaramadığı için dışarıdan balık yağının takviye şeklinde alınması gerektiği konusuna dikkat çekti. İstanbul Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ayper Somer, balık yağının bilinçli tüketilmesini, gıda ya da takviye olarak alındığında içindeki oranlara dikkat edilmesi gerektiğine dikkat çekerek “Çocuklar için günlük 250-300 mg EPA+DHA miktarında Omega-3, bunun en az 250 mg’ı DHA olmalıdır. Çünkü Omega-3 yağ asitleri bağışıklık sistemi, göz, beyin ve diğer hayati organların işleyişinde etkin rol oynar” dedi.
Yapılan bilimsel çalışmalar Omega3’ün beyindeki gri bölümde-nöronların olduğu kısım- ve göz retinasında yoğun bulunduğunu, eksikliğinde ise çocuklarda motor gelişimi, öğrenme zorluğu, konsantrasyon sorunu yaşandığı tespit edilmiştir. Prof. Dr. Ayper Somer konu ile ilgili olarak şunları söyledi: “Dünya Sağlık Örgütü (WHO) haftada 2 porsiyon balık tüketilmesini aksi takdirde dışarıdan balık yağının takviye şeklinde alınmasını gerektiğini açıkladı. Beslenme ile eksikliği giderilmek istendiğinde haftada iki kez derin -soğuk deniz balıkları (her biri 250 gr ringa, uskumru, sardalye, alabalık, ton balığı ve somon) yemek ve balık yağı almak ilk sırada yer alır. Burada şu bilgiyi de paylaşmak gerekir; DHA-EPA balıkta bulunsa bile sentezlenmez, Omega3’ü dokularında biriktirir. Bitkisel kaynak olarak; keten tohumu yağı, kanola yağı, soya fasulyesi yağı, ceviz, balkabağı çekirdeği, kenevir tohumu yağı ve semizotu gibi yeşil yapraklı sebzeler, kuru baklagiller ve kolza tohumu ALA’dan zengindir.”
Oksidasyona dikkat!
Prof. Dr. Ayper Somer balık yağının bağışıklık sisteminde etkin rol oynadığını belirterek, “Hücre zarındaki yapısal rollerine ek olarak, yağlar (Omega- 3, Omega- 6) vücut için en önemli enerji kaynağıdır. Ancak faydalı olması için dikkatli alınması gerekir. Balık yağı oksijen ile birleştiğinde okside olur, tadı, rengi değişir. Kapak açıldığında hemen tüketilmesi gerekir aksi durumda yağ-su ile birleşmediği için zamanla midede reflüye sebep olur. Ağza balık kokusu gelir ve çocuk içmek istemez. Mümkünse tekli paket olması ve içinde şeker olmaması, hava ile temas etmeden tüketilmesi önerilir.” dedi.
EPA+DHA oranı ‘Sağlıklı olmak’ için önemli!
İstanbul Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ayper Somer bu konudaki görüşlerini şöyle açıkladı:
“Omega3 aynı zamanda vücuttaki proteinin hücre zarı yapısına katılmasını sağlayan fosfolipitlerin yalıtımındaki temel yapı taşıdır. Sağlıklı büyüme-gelişme ve sağlıklı yaşam için besinlerle alınan Omega3-Omega6 oranının 1/5-6 olması gerekmektedir. Ancak günümüz toplumlarında bu oran 1-20 hatta 1/50’dir. Bu dengenin bozulması birçok sağlık sorununu da beraberinde getirir. Çünkü Omega3-Omega6 yağları aynı zamanda sinyal molekülleridir; vücudun kardiyovasküler, solunum, bağışıklık, endokrin sistemlerinde geniş kapsamlı işlevlere sahiptir, diğer vitaminlerin emilimini artırır, kanser hücrelerini bloke eder, kolesterol, Alzheimer, diyabet riskini düşürür.”
Anne karnından yaşlılık dönemine kadar Omega-3 şart!
Prof. Dr. Ayper Somer, Omega-3’e ihtiyacın anne karnında başladığını, çocukluk, ergenlik, yetişkinlik ve yaşlılıkta da devam ettiğini vurgulayarak şu bilgileri verdi: “Yetişkinler için EPA, hamileler, emziren anneler ve çocuklar için DHA değeri önemlidir. Besin ya da takviye balık yağlarında EPA-DHA oranlarına da dikkat edilmelidir. Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi (EFSA) 2-18 yaş arasında çocuklar için günlük 250 mg EPA+DHA seviyelerinde Omega-3 alımını öneriyor. DHA çocuklarda beyin fonksiyonlarını güçlendirdiği için DHA değerinin 250 mg olmasına dikkat edilmelidir. Çünkü beynin yüzde 60’ı yağ, bu yağı oluşturan Omega-3 yağ asidi DHA’dır. 2014 yılında Oxford Üniversitesi yaptığı kontrollü bilimsel deneyde yağlı balıklarda bulunan, ilaç ve kimyasal birleşim içermeyen Omega-3 adındaki doğal bir maddenin beyin hücreleri arasındaki boşluklardan daha kolay atlamasını sağlayarak; öğrenmeyi çabuklaştırdığı, hafıza ve dikkat yeteneğini geliştirdiğini ortaya koydu.”