Çocuklarda Yaygın Kaygı Bozukluğu
Gizem ÖZBEK yazdı..
Anksiyete (kaygı) olarak tanımladığımız yoğun bunaltı ve kaygı hali korku ile benzerlik gösteren ve net bir şekilde tanımlamakta zorlandığımız bir duygu durumudur.
Belirli seviyede bir kaygı, kişinin kendisini hayattaki tehlikelere karşı korumasını, bir savunma yani refleks geliştirmesini sağlar.
Fakat spesifik bir tehlike olmaksızın hissedilen ya da spesifik bir tehlikeye karşı kontrolsüz bir şekilde hissedilen yoğun kaygı ve bunun beraberinde kişinin günlük rutin işleyişinin bozulması anksiyete (kaygı) bozukluğunu düşündürür.
Anksiyete bozukluklarının farklı birçok türü mevcuttur. Yaygın anksiyete bozukluğu olarak tanımladığımız tip en sık rastlanılan problemdir.
Bu problemlerden söz ederken genelde yetişkinler düşünülmekte, akla ilk olarak onlar gelmektedir.
Peki ya çocuklarda yaygın kaygı bozukluğu?
Yaygın kaygı bozukluğu, çocuğun çok fazla endişelendiği ve bu endişeleri zihninden atmakta zorlandığı durumu veya durumları ifade eder.
Kaygı bozukluklarının tüm tipleri çocukları oldukça olumsuz etkilemektedir. Çünkü fizyolojik, bilişsel ve davranışsal etkileri mevcuttur.
Çocuğun sahip olduğu bu endişeler genellikle çok sınırlı olmayıp, geniş bir yelpazeye yayılma eğilimindedir. Bu endişeler; terörizm ya da salgın hastalıklar gibi dünya genelindeki sorunları, çocuğa bakım verenlerin, sevdiği insanların ya da hiç tanımadığı başkalarının sağlığını içerebilir.
Çocukta gözlemlenen her endişeli hali yaygın kaygı bozukluğu bağlamında değerlendirmemek ve en az altı ay kadar bu durumu gözlemlemek gerektiğini de yeri gelmişken belirtelim.
DSM-V tanı kriterleri bağlamında, bu endişelere genellikle dinginleşememe (huzursuzluk), gergin ya da sürekli diken üzerinde olma, kolay yorulma, odaklanmakta güçlük çekme ya da zihnin boşalmaması, kolay kızma, kas gerginliği, uyku bozukluğu (uykuya dalmakta, uykuyu sürdürmekte güçlük çekme ya da dinlendirmeyen, doyurucu olmayan bir uyku uyuma) gibi tatsız durum/lar da eşlik eder.
Ebeveynlerden veya çocuğa bakım verenlerden çocuğa hiçbir zaman kaygı ve korkuları nedeniyle kızmamalarını, onları dışlamamalarını, cezalandırmamalarını ya da dalga geçmemelerini rica ediyoruz.
Çocuğun yaşadığı bu yoğun kaygı ve beraberindeki korkunun çocuğun kontrolünde olmadığını unutmamak gerekir.
Çocuğun kaygı ve korkuları anlayışla karşılanmalı, bu tür korkuları olan tek çocuğun o olmadığı, diğer çocukların da bu tür kaygı ve korkuları olabildiği söylenerek çocuk rahatlatılmalıdır.
Kaygı bozuklukları olan çocuklarda bazı başka psikiyatrik sorunların görülme sıklığı da artabileceği için bu çocuklar gerekli tanı, tedavi ve danışmanlık için öncelikle bir çocuk psikiyatristi tarafından görülmelidir.
ts19pw