İnfaz koruma memurları göz ardı ediliyor
Covid-19 Pandemi sürecinde toplumun tüm genelinde normalleşme başlamışken Ceza İnfaz Kurumu personeli halen izolasyona tabi tutuluyor ailelerinde günlerce uzak durmak zorunda kalıyorlar. İnfaz ve Koruma Memurlarının paylaşımlarından, çocuklarının babalar gününü bile karantina binasının dışından kutladığı görüntüleri sosyal medyada sık sık gördük. Fakat diğer kurum personellerine gösterilen hassasiyetin ait oldukları bakanlık tarafından kendilerine gösterilmemesi onlar için üzücü ve bir o kadar da düşündürücü bir durum olmuştur.
YILLARDIR ŞARTLARININ İYİLEŞMESİNİ BEKLİYORLAR
Yıllardır özlük haklarının iyileştirilmesini bekleyen ve çok zor şartlarda görev yapan Ceza İnfaz Kurumları ve Denetimli Serbestlik Müdürlüklerinde görevli infaz ve koruma memurları ve diğer personellerin ümitleri gün geçtikçe tükeniyor ve aynı zamanda sorunları giderek artıyor. Seslerini duyuramamaktan şikâyetçi olan infaz ve koruma memurlarının en son 2015 yılında hazırlanan dış güvenlik yasasının da iptali ile keyifleri tamamen kaçmış durumda. Mevcut yasa TBMM alt komisyonundan geçerek Genel Kurulda görüşülmeye başlanmıştı. Ancak personelin özlük haklarını içeren maddeye gelince oylama tıkanmış ve görüşülmeye ara verilmişti. 15 Temmuz olayları neticesinde yasanın tamamen geri çekilmesi ile de umutlar yine başka bir bahara kaldı.
EŞİTSİZLİKLER HUZURSUZLUĞA SEBEP OLUYOR
Diğer kolluk kuvvetlerine 5 yıl olarak geçmişe dönük yıllardan başlamak suretiyle verilen yıpranma hakkı Ceza İnfaz Kurumlarında görev yapan İnfaz ve Koruma Memurlarına 2,5 yıl yıpranma hakkı olarak verilmiş ve geçmişe dönük işlememiştir. Denetimli Serbestlik Müdürlüklerinde aynı statüde görev yapan infaz ve koruma memurları bu haktan garip bir şekilde tamamen mahrum bırakılmıştır. Bu durum CTE bünyesindeki İnfaz ve Koruma Memurları arasında hissedilir bir huzursuzluk yaratmıştır.
SÖZLER VERİLİYOR ANCAK YERİNE GETİRİLMİYOR
Hiç alakaları olmayan Genel İdare Hizmetleri sınıfında bulunan İnfaz ve Koruma Memurları görevleri ile bağdaşan Emniyet Hizmetleri sınıfına alınmayı talep ediyor. Personelin halen sendika hakkı yok ve garip bir şekilde halen 5 inci derecenin altına düşemiyorlar. Maaş karşılığı hangi dereceye düşerse düşsünler diğer memurlar gibi yeşil pasaport bile alamıyorlar. Kendilerinden daha az riskli görevlerde çalışan memurlar 3600 ek göstergeden yararlanabiliyorken, kendilerinin göz ardı edilmesine haklı olarak içerliyorlar. Adalet Tazminatlarının artacağı, özlük haklarının iyileştirileceği sözleri çok uzun yıllar boyunca duydukları sözler aslında. Ayrıca sözleşmeli personel ile kadrolu personelin hakları arasında da oldukça bariz eşitsizlikler bulunuyor. Bakanlık yetkililerine her sorduklarında aynı cevabı aldıklarını söylüyorlar.
ÇALIŞMALAR DEVAM EDİYOR.
Tabii ki tüm hükümlüler aynı riskte ve tehlikeli yapıda değil. Ama bazen medyada duyduğumuzda veya gördüğümüzde bile tüylerimizi diken diken eden, belkide gördüğümüzde yolumuzu değiştirdiğimiz riskli bireyleri Ceza İnfaz Kurumunda ıslah etmeye çalışan, salıverildikten sonra Denetimli Serbestlik Müdürlüklerinde topluma hazır hale getirmeye gayret eden İnfaz ve Koruma Memurları ve diğer personel artık hak ettikleri hakları almak istiyor.
Haber/Musa GÜN