BU NASIL SEVGİ!…..

Ağaç diyoruz, ağaçlar diyoruz. Sıcakta bize gölge olan, soğukta bizi ısıtan, istediğinde bize her çeşit meyve veren, bulunduğu yerdeki toprağa hayat veren, kökleriyle topraktaki birçok canlıya can veren, anlatmakla bitmiyor. Bu nasıl sevgi. Ve birçok filme, kitaba, aşklara konu olan, adına masallar yazılan ağaç gerçekten insanoğlunun yaradılışından bu yana hep insanlar için bir araç, yeri gelmiş bir çok hastalığın şifa kaynağı olmuştur. Doğanında, yaşamında devamlılığı içi yegane oksijen kaynağıdır. Ağaç yetişmesi bir ömür kadar uzun, bir sevgi kadar çilekeş, kimi zaman Çoban Ali ve koyunlarının korunağı, kimi zaman bir karıncanın, kimi zamanda bir kuşun barınağı. Şair demiş ya,
Keşke bir ağaç olsaydım,
Keşke sevdiceğime onun gibi kol kanat olsaydım,
Keşke açsaydı kollarım çiçek gibi,
Bütün sevgilere ilaç olsaydım,
Keşke öldüğümde bir ağaca komşu olsaydım…..
Evet şairlerin dizelerine bile melhem olan ağacın kıymeti, ederi, değeri, bir kağıt parçasına değişilir mi, bir enerji rüzgarına kurban edilir mi, size kapınızın önündeki, o dağları, tepeleri süsleyen bir ağaç kaç para eder diye sorsalar, merak ediyorum o ormanı ağacı acımasızca yok edenler ne cevap verirdi.
Bir ağaç yılda 114 kg oksijen üretiyormuş. Yani 2 olgun ağaç 4 kişilik bir ailenin yıllık oksijen ihtiyacını karşılıyor. Bu ne demek, olay sadece ağacı yok etmekle bitmiyor aslında. Yaşayan bütün canlılarında ömürlerinden çalmak gibi bir şey.
1 ton kağıt hamuru için 2 ton ağaç gerektiği , bunun için de 20 ağacın kesildiği ve kesilen 20 ağaç ile sadece 200.000 sayfa yani 80 koli A4 fotokopi kağıdı üretilebildiği bilinmelidir. Şöyle söyleyeyim, çalışan insanlar olarak, özellikle iş yerlerimizde hani üstünü yazıp çizip, kullanmadan attığımız bir kağıt bir ağacın yaprağını koparmak, kolunu kesmek gibi bir şey. Bu acıya kim dayanır acaba. Burada ne kadar fazla kağıt ve kağıt ürünlerini bilinçsiz israf edersek, kağıt için ülke ekonomimizden dışarıya daha çok para çıkacaktır.
Geri dönüşüme kazandıracağımız 70 kg kağıt ile 1 ağaç kurtarabiliriz. Kurtardığımız 1 ağaç ise günde 3 insanın tükettiği oksijeni üretebilir.
Ağaç kesmek gibi birde ağaç yetiştirmek te çok önemli. Ülke olarak zaten orman yangınları yönünden oldukça riskliyiz. Ben şöyle düşünüyorum. Ağacı bol olan toplumlar şanslı toplumlardır. Bir toplum ne kadar çok ağaca sahipse, o kadar şanslıdır. Ağaç olan yerde hastalık az olur. Ağaç olan yerde çok iyi tarım olur. Su bol olur. Ağaç iklim değişikliği için en önemli etkenlerden biridir. Ağaç doğayı korur. İnsanı korur.
Ağaçların faydalarını özetlersek;
Ormanlar tozu bünyelerinde tutarak kronik astım riskini azaltır.
Ağaçlar insan sağlığını kötü yönde etkileyen gazları emer.
Ağaçlar okullarda ve parklarda oynayan çocukları UV-B ışınından korurlar.(Cilt kanseri riski)
Dikkat eksikliği ve hiperaktivitesi olan çocuklar doğayla temas ettirilince semptomlarının azaldığı görülür.
Aşırı sıcakları düzenler, bir ısı katalizörü gibi görev yapar.
Ormanlar, eğlenme, dinlenme yönüyle insanların beden ve ruh sağlığı üzerinde olumlu rol oynar.
Ormanlar sayesinde oksijenli hava kanın temizlenmesine yardımcı olur .
İşte bir ağaç için yazılan bu metinler aslında bir ansiklopediye kadar uzanabilir. Kullanıp attığımız bir kağıdın, yaprağını, dalını kopardığımız bir ağacın yüreğimizde o kadar acısı var ki. Ormanını kaybeden toplumlar, vatanını, evladını kaybeden insan gibidir. Bugün dünyada ormanların yok olma tehlikesine karşı ülkeler bazında önlemler alınmaktadır. Örneğin ormanın sığ olduğu bölgelerde, özellikle insanlar ormanları yok edip, para kazanabilmek için tarım yapabilmek için, sürekli kesim yapmaktadırlar. Bunun önüne geçebilmek içinde, buralarda farklı tarım alanları yaratılıp, bu kesimlerin önüne geçebilmek için alternatif tarım yöntemleri ve politikaları geliştirmektedirler. Bizde gerek toplum olarak gerekse ülke olarak, orman konusunda ciddi çalışmalar yapmak zorundayız. Gerek ağacın ve ağaçlandırmanı önemi, orman alanlarının kullanılması konusunda faydalı adımlar atmak zorundayız. Ben şöyle diyorum bütün dostlarıma bütün insanlığa;
‘’Ne kadar zengin olursanız olun, önce sığınacak bir dalınız olsun,,
Sevgiyle kalın.
Hakan TEMUR