ARTAN SICAKLIK VE KURAKLIK
Tarım ve gıda güvenliği bakımından başlıca tehditler arasında küresel ısınmanın tarım üzerindeki olumsuz etkisi vardır. Dünya nüfusunun sürekli artış gösterdiği, buna karşın besin üretiminin çeşitli abiyotik stres faktörlerinin etkisiyle azalmaktadır.Abiyotik stresin, verimi yaklaşık olarak %50 oranında düşürdüğü belirlenmiştir. Önemli düzeyde verim kayıplarına neden olan abiyotik stres faktörlerinin etkilerinin önümüzdeki yıllarda, küresel mevsim değişiklikleri nedeniyle daha da artacağı tahmin edilmektedir. Dünyada kullanılabilen alanların farklı stres faktörlerinden etkilenme oranları dikkate alındığında; kuraklık %26 oranla en yüksek orrna sahip olup, bunu %20 oranla mineral madde stresi, %15 oranla soğuk ve don stresi takip etmektedir. Bunların haricinde kalan %29’luk alanın diğer stres faktörlerinden etkilendiği, toplam kullanılabilen alanların sadece % 10’luk kısmının herhangi bir stres etkisi altında olmadığı belirtilmektedir.
Tarımsal üretimin yapılabilmesi bakımından abiyotik stres faktörlerden birisi olan sıcaklık çok kritik bir öneme sahiptir ve yüksek ya da düşük sıcaklık şeklinde bitki büyüme ve gelişmesini olumsuz yönde etkilemektedir. Tuzluluk ve kuraklıkla birlikte düşük ve yüksek sıcaklık streslerinin gelecekte bitkisel verimliliği azaltacak en önemli faktörler arasında olacağı tahmin edilmektedir. Sıcaklığın bitkiler üzerine etkilerinin; bitkinin tür ve cinsine, bitkinin gelişme döneminlerine, bitkinin ekolojik isteklerine, sıcaklığın miktarına , sıcaklığın süresine, bağlı olarak değiştiği gösterülmektedir. Bitkilerin aktif büyüme dönemleri belirli bir sıcaklık arasında gerçekleşmektedir. Her bitki türünün optimum fonksiyon gösterdiği bir sıcaklık sıcaklık değer aralığı vardır. Bu aralık dışında bitkiler normal fonksiyonlarını gerçekleştiremezler ve büyüyemezler.
Çoğu ülkede tarımsal üretimde ciddi bir tehdit oluşturan sıcaklık artışları üretimde ciddi kayıplara neden olabilir. Sıcaklı artışlarının arttması bitkisel üretiminde verim kayıplarını oluşturarak, kıtlık için zemin hazırlamaktadır. Bu sıcaklı artışının yaşanmasında en çok tropikal iklim özelleri olan yerler en çok etkileneceklerdir. Sıcaklık artışının bitkilerde hasat zamanlarını öne alarak, tarımsal üretim yetiştirme dönemlerini de olumsuz etkileyebilmektedir.
Türkiye’de su sorunu sıkıntısını en aza düşürebilmek için mevcut su kaynaklarımız yağışlı ve kurak dönemlerde iyi yönetilmeli ve sürekli artan su ihtiyacı iyi kontrol edilmeli, su tasarrufu sağlanmalı, bütün sektörlerde su kullanım etkinliğini en verimli şekilde ayarlamak gerekmektedir.
Yüksek Ziraat Mühendisi
Kübra Karatoprak