Asgari Ücrette Flaş Gelişme! HAK-İŞ Resmen Açıkladı!  

HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, ülkede asgari ücretle çalışan kişilerin tümünün özel sektörde çalıştığını fakat asgari ücreti belirleyen komisyonda en belirleyici kurumun kamu olduğunu ve bu nedenle, kamunun asgari ücret tespitinden uzaklaşması gerektiğini belirtti. İşte detaylar… 

HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, asgari ücret belirleme sürecine yönelik önemli değerlendirmelerde bulundu. Başkan Arslan, Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun mevcut yapısına eleştiri getirerek, komisyonda kamunun belirleyici bir role sahip olmasının yanlış olduğunu söyledi.  

Ülkede asgari ücretle çalışanların tümünün özel sektörde yer aldığını vurgulayan Arslan, “Bu süreçte kamunun etkisinin azaltılması ve daha tarafsız bir yapıya kavuşulması gerekiyor” ifadelerini kullandı.  

Asgari ücret meselesinin bağımsız olarak görüşülmesi gerektiğini savunan Arslan, komisyonun daha katılımcı, şeffaf ve demokratik bir yapıya kavuşturulması gerektiğine vurgu yaptı.  

TÜRK-İŞ’in Asgari Ücret Tespit Komisyonu’ndan çekilme kararına ilişkin açıklama yapan Mahmut Arslan, HAK-İŞ olarak kendilerinin de mevcut yapıyla bu süreçte yer almayacaklarını söyledi.  

Ülkede asgari ücretle çalışan kişilerin oranının her geçen sene yükseldiğinin altını çizen Arslan, bu durumun büyük bir problem haline gelmeye başladığını söyledi. Asgari ücretin artık yaygın bir ücret haline geldiğini kaydeden HAK-İŞ Başkanı, bunun işçilerin refahı ve ülke ekonomisi bakımından olumsuz sonuçlar yarattığını vurguladı. 

“MEVCUT SİSTEMİN GÜNCELLENMESİ GEREKİYOR” 

Arslan, asgari ücret belirleme sürecinde işçi, işveren ve kamu tarafının dengeli bir şekilde temsil edilmesi gerektiğini söyleyerek, mevcut sistemin güncellenmesi gerektiğini savundu.  

Başkan Arslan, özellikle özel sektörde çalışan işçilerin haklarının korunması ve gelir adaletsizliğinin giderilmesi için daha adil bir sistemin hayata geçirilmesi gerektiğini kaydetti. 

Öte yandan Arslan, gelir dağılımındaki adaletsizliğe vurgu yaparak, OECD ülkeleri arasında Türkiye’nin gelir dağılımı adaletsizliği sıralamasında en kötü 4’üncü ülke konumunda olduğunun altını çizerek, bu durumun acilen çözülmesi gereken bir problem olduğunu ifade etti.