‘ATATÜRK MUCİZESİ!..’
Samsun’da konuşan Strateji Uzmanı Emekli Tuğgeneral Dr. Naim Babüroğlu, “Cumhuriyet, Atatürk’ün mucizesidir” dedi

Samsun’da Atatürkçü Düşünce Derneği(ADD) tarafından düzenlenen konferansta konuşan Strateji Uzmanı Emekli Tuğgeneral Dr. Naim Babüroğlu, cumhuriyet rejimine giden sürecin bir gecede gerçekleşmediğini belirterek, “Cumhuriyet, Mustafa Kemal’in kafasında uzun yıllar boyunca şekillenen çağdaş Türkiye projesinin eseridir. Cumhuriyet Atatürk’ün mucizesidir” dedi.
ÇAĞDAŞ TÜRKİYE PROJESİ
ADD Samsun Şubesi tarafından her yıl geleneksel hale getirilen kahvaltılı toplantısının bu yılki konuğu Strateji Uzmanı Emekli Tuğgeneral Dr. Naim Babüroğlu’ydu. Babüroğlu, “Cumhuriyet ve Atatürk’ konulu konferansta, cumhuriyet rejimine giden süreci ve ilan edilişini anlattı. Babüroğlu, “Cumhuriyet rejimine giden süreçte ilk adım Milli Egemenlik ilkesinin 1921 Anayasası’nın birinci maddesi olarak yer almasıdır. Atatürk, cumhuriyeti bir gecede kurmadı. Cumhuriyet, Mustafa Kemal’in kafasında uzun yıllar boyunca şekillenen çağdaş Türkiye projesinin eseridir. Atatürk, gençliğinden itibaren J.J. Rousseau, Montesquieu, Kant gibi yabancı aydınlar ile Tevfik Fikret, Namık Kemal, Ziya Gökalp gibi yerli aydınları okumuştur” diye konuştu.
CUMHURİYETİN İLK İŞARETLERİ
Cumhuriyete gidilen süreçte 19 Mayıs 1919 tarihinin dönüm noktalarından biri olduğuna dikkat çeken Dr. Babüroğlu, “Mustafa Kemal Paşa’nın, Samsun’a varır varmaz ordu müfettişi olarak 22 Mayıs 1919’da gönderdiği raporda yer alan, ‘Millet, milli egemenlik esasını ve Türk milliyetçiliğini kabul etmiştir. Bunu gerçekleştirmeye çalışacaktır’ maddesi, cumhuriyetin bir işaretiydi. 21-22 Haziran 1919 Amasya Genelgesi’nde, ‘Milletin istiklalini yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır’ maddesi aslında cumhuriyetin kendisiydi. Erzurum ve Sivas Kongresi’nde alınan kararlar cumhuriyete gidişin göstergesiydi. İlanından dört yıl önce, cumhuriyet yönetimine ilişkin ana esaslar belgelerde yer almaya başlamıştır” dedi.
‘CUMHURİYET BİR GÜNDE İLAN EDİLMEDİ’
Lozan Antlaşması’ndan sonra Mustafa Kemal Paşa’nın, Hasan Rıza Soyak’a yazılı notlar verdiğini ve temize çekmesini söyleyerek ‘Sadece sen ve ben bileceğiz’ diye uyardığını ifade eden Dr. Naim Babüroğlu, “Soyak, notların 20 Ocak 1921 Anayasası’nı değiştiren ve ‘cumhuriyet’ yönetim şeklini veren taslak çalışma olduğunu anlar. Mustafa Kemal Paşa, dönemin Adalet Bakanı Seyit Beyin de görüşlerinin alınmasını ister. Seyit Bey de birkaç yorum yazar. Görüldüğü gibi, cumhuriyet bir günde ilan edilmedi” diye konuştu.
SÜLEYMAN DEMİREL’EN
AZİZ SANCAR’A…
Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulduğu yıllarda nüfusunun 13 milyon olduğunu ifade eden Babüroğlu, cumhuriyetle gelen gelişmeleri şu sözlerle aktardı:
“Okuma yazma oranı erkeklerde yüzde 7, kadınlarda binde 4’tü. Harf Devrimi’nden yedi yıl sonra, 1935’te yapılan sayımda nüfus 17 milyon oldu; okuma yazma oranı yüzde 19,2’ye yükseldi. Nüfusun yüzde 80’i kırsalda yaşıyordu, önemli bir bölümü göçebeydi. 37 bin köyde okul, posta, yol yoktu. Ülkede 72 ortaokul, 23 lise ve yüksek medrese düzeyinde eğitim veren sadece bir üniversite vardı. Arapça, Farsça, Fransızca Türkçeyi istila etmişti. 337 doktor, 434 sağlık memuru, 60 eczacı bulunuyordu. 150 ilçede doktor yoktu. 40 bin köye karşılık, diplomalı ebe sayısı sadece 136 idi. Trahomlu insan sayısı üç milyondu; sıtma, tifüs, verem, frengi, tifo salgın durumdaydı. Türk kadını 1934’te seçme ve seçilme hakkını kazandı. Türkiye, kadınlara seçme seçilme hakkı verilmesinde Avrupa’da yedinci; dünyada 12’nci sırada yer aldı. 1935’te yapılan seçimlerde 18 kadın meclise girdi. Cumhuriyet bu yüzden mucize. Cumhuriyet, doğudaki yoksul bir köyden Aziz Sancar’ı Nobel bilim ödülüne taşıyan; batıdaki fakir bir köyden Süleyman Demirel’i Cumhurbaşkanlığı makamına çıkaran rejimin adıdır. Atatürk’ün mucizesidir Cumhuriyet.”
Haber MERKEZİ