Her kadın cildinin yıllara meydan okuyarak pürüzsüz ve genç kalmasını ister. Ancak genetik anlamda şanslı grupta yer almıyorsanız cilt bakımı konusunda elinizden gelenin en iyisini yapmanız gerekir. 40’lı yaşlardan itibaren cildinizde meydana gelen bazı deformasyonlar canınızı sıkabilir. Bu nedenle cildinize zarar verebilecek her türlü faktörden kaçınmalı ve gereken özeni göstermelisiniz. Yaşın ilerlemesiyle birlikte ciltte kırışıklıklar ve sarkmalarmeydana gelir. Kolajen üretimi düşer ve cilt esnekliğini kaybeder. Bu nedenle ciltte kırışıklık ve sarkma gibi deformasyonlar meydana gelir. Ancak bu deformasyonları kozmetik ürünlerle düzeltmek mümkün değildir. Hepsinden önce sağlıklı beslenme, düzenli uyku, düzenli egzersiz ve bol su tüketimi gerekir. Ayrıca alkol, kafein ve sigaradan mutlaka uzak durulmalıdır. Kırışıklık ve sarkma sorununun yanı sıra ciltte yaygın olarak lekelenme sorunumeydana gelir. özellikle 40’lı yaşlardan sonra vücudun çeşitli bölgelerinde lekelenmeler meydana gelir. Bu lekelenmeler açık tenli kişilerde daha çok görülmekle birlikte burun, alın, yanaklar, omuz, el ve kollarda öne çıkar. Ciltte oluşan lekelenmeler ilerleyen yaşın yanı sıra gençlerde de görülebilir. Güneş ışınları ciltte leke oluşumunda önemli bir rol oynasa da hormon dengesizliği, hamilelik, vitamin eksikliği ve stres gibi etkenler leke oluşumunu tetikleyebilir. Kadınlar genellikle yaşlarının ilerlemesiyle birlikte ciltlerinin kıymetini daha iyi anlarlar. Bu nedenle ciltlerinin daha sağlıklı ve genç görünmesi için çeşitli kozmetik ürünlerden yardım alırlar. Ancak servet değerinde olan anti-agning kremler, losyonlar ve serumlar her zaman için istenilen sonuçları vermezler. Ayrıca oldukça maliyetli olan bu krem ve losyonların herkesin bütçesine uygun olduğunu söyleyemeyiz. Bu nedenle günümüzde pek çok kişi doğanın bizlere sunduğu bazı şifalı bitkilerden hazırlanan kürleri tercih etmektedir.
İşte cildi gençleştiren bitkiler şunlardır;
Aloe veranın cilt sağlığı üzerindeki etkilerini bilmeyen yoktur. Şifa kaynağı olarak nitelendirilenaloe vera çok eski yıllardan beri kullanılan ve günümüzde de pek çok kozmetik ürünün içeriğinde bulunan bir bitkidir. Aloe vera yapraklarından elde edilen doğal jel, birçok cilt bakım ürününün temelini oluşturur. Şampuanlardan nemlendiricilere kadar pek çok bakım ürünününde aloe vera mucizesinden yararlanılmaktadır. İyileştirici özelliğe sahip olan aloe vera, ciltte oluşan yara ve yanıkları etkili bir şekilde tedavi eder. Hücre yenilenmesine yardımcı olan aloe vera, bu özelliği sayesinde cilt lekelerinden yanık tedavisine kadar pek çok alanda fayda sağlar. Aloe vera yapraklarından elde edilen jel, cilt için doğal ilaç niteliğindedir. Cildin ölü hücrelerden arınmasını sağlayan aloe vera, cildin daha kısa sürede yenilenmesini sağlar. Aloe veranın özelliklerinden bir diğeri ise oldukça iyi bir nemlendirici olmasıdır. Cildi nemlendiren aloe vera, bu özelliği sayesinde tahriş riskini azaltır ve tahriş olmuş cildin kısa sürede iyileşmesini sağlar.
Hoş kokusuyla bilinen ve aromaterapide kullanılan bitkilerden biri olan lavanta, sabundan banyo yağlarına kadar pek çok kozmetik ürünün içeriğinde bulunmaktadır. Cilt bakımında önemli bir yere sahip olan lavantaya birçok güzellik ve bakım ürününde rastlamak mümkün. İçeriğindeki “linalool” adlı bileşik sayesinde cilt dokularının hasar görmesini engeller. Bu özelliği sayesinde cildi sıkılaştırarak kırışıklıklara karşı korur. Tıpkı aloe verada olduğu gibi hücre yenileyici özelliğe sahip olan lavanta, aynı zamanda yaşlanma karşıtı olarak nitelendirilmektedir. Lavantanın faydaları bu kadarla sınırlı değil. Akne ve egzama gibi cilt sorunlarının tedavisinde yaygın olarak kullanılan lavanta, antiseptik özelliğe sahiptir. Ciltteki zararlı maddeleri temizleyen lavanta, cildi yumuşatır ve iltihap oluşumunu engeller. Ancak lavantanın ağız yoluyla kullanılması durumunda baş ağrısı ve kabızlık gibi sorunlara yol açabilir.
Üzüm çekirdeği ekstresi cilt bakımında oldukça önemli bir yere sahiptir. Kırışık oluşumuna karşı oldukça etkili olan üzüm çekirdeği ekstresi, yaşlılık karşıtı olarak nitelendirilebilir. Cilde esneklik kazandıran üzüm çekirdeği ekstresi, bu özelliği sayesinde cildin pürüzsüz olmasını sağlar. Kırışıklık ve ince çizgi oluşumuna neden olan serbest radikallerle etkili bir şekilde mücadele eder. Oldukça güçlü bir antioksidan içeriğine sahip olan üzüm çekirdeği ekstresi,ciltte oluşan hasarın giderilmesinde önemli bir rol oynar. Üzüm çekirdeği yağı, içeriğindeki besleyici maddeler sayesinde etkisini kısa sürede gösterir. Cilt tarafından kolayca emilen üzüm çekirdeği yağı, cildin kolajen üretimini destekler ve cildin daha genç görünmesini sağlar. Doğal bir nemlendirici olarak nitelendirilen üzüm çekirdeği yağını doğrudan cildinize uygulayabileceğiniz gibi günlük kullandığınız kremlerinize de karıştırabilirsiniz. Üzüm çekirdeği yağını yüzünüze dairesel hareketlerle uygulayabilirsiniz. Oldukça güçlü bir yağ olan üzüm çekirdeği yağını bolca kullanmanıza gerek yoktur. Bu nedenle birkaç damla sizin için yeterli olacaktır. Gerekli durumlarda yağ takviyesi yapabilirsiniz.
Yaşlanma karşıtı bitkiler arasında bulunan papatya, pek çok kozmetik ürününün içeriğinde bulunmaktadır. Kremlerden vücut losyonlarına kadar birçok kozmetik ürünün temelinde papatyaya rastlamak mümkün. Mucize bitkilerden biri olan papatya cilt sağlığına önemli katkılarda bulunmaktadır. İçeriğindeki “alfa-bisabolol” adı verilen bir madde, iltihap ve tahriş oluşumunu önler. İçeriğindeki bir diğer önemli bileşen “azulen” adı verilen maddedir. Bu madde sayesinde ciltteki şişlikleri dindirir ve cildi temizler. Papatya, cildin iyileşme sürecini hızlandırır ve hücre yenilenmesini destekler. Bu sayede cildin yaşlanmasını geciktirir ve sağlıklı bir görünüm kazandırır. Güvenilir olarak nitelendirilen papatya, hassas cilt yapısına sahip kişiler tarafından da rahatlıkla kullanılabilir. Papatya çayını doğrudan tüketebileceğiniz gibi ılıdıktan sonra da tonik şeklinde kullanabilirsiniz. Ayrıca papatya yağından da faydalanabilirsiniz.
Cilt sağlığına önemli katkılarda bulunan biberiyenin faydaları saymakla bitmez. Birçok faydalı özelliğe sahip olan biberiyenin yaşlanma karşıtı kremlerin içeriğindeki aktif bileşenlerden biri olduğunu söyleyebiliriz. Bu nedenle pek çok kozmetik bakım ürününün içeriğinde biberiyeye rastlamak mümkün. Güçlü bir antibiyotik ve dezenfektan olan biberiye egzama, akneve deri iltihabı rahatsızlıkları tedavisinde önemli bir rol oynar. Cilt rahatsızlıklarının oluşmasını önleyen biberiye, aynı zamanda kan dolaşımını da arttırır. Kan dolaşımını arttırması sayesinde ciltteki şişlikler diner, cildin rengi iyileşir ve zararlı toksinler atılarak yararlı besinler cilde daha etkili şekilde nüfus eder. Ancak biberiye yağı kullanımında çok dikkatli olunmalıdır. Oldukça güçlü bir yağ olan biberiye yağı, epilepsi hastaları, yüksek ateş ve diğer sağlık sorunları olan kişiler tarafından kullanılmamalıdır. Aksi halde istenmeyen sonuçlar elde edilebilir. Ayrıca biberiye yağı içilemez.
Cilt sağlığı denilince akla ilk gelen doğal çözüm yollarından biri olan elma sirkesi, birçok cilt problemi karşısında sıkça kullanılmaktadır. Cilt lekelerinden cilt tahrişlerine kadar pek çok sorun karşısında elma sirkesinin etkilerinden faydalanabilirsiniz.Özellikle cilt lekelerine karşı oldukça etkili olan elma sirkesi kahverengi lekelerin kısa sürede kaybolmasını sağlar. Elma sirkesini birkaç gün düzenli kullandıktan sonra etkilerini rahatlıkla fark edebilirsiniz. Elma sirkesinin doğrudan cilde uygulanması tavsiye edilmez. Aksi halde yanma ve batma gibi sorunlar gözlemlenebilir. Bu nedenle elma sirkesini aynı miktardaki su ile incelttikten sonra kullanmanızı öneririz. Ayrıca elma sirkesini portakal suyuyla da inceltebilirsiniz. Bunun için yarım kaşık elma sirkesini birkaç kaşık portakal suyu ile karıştırdıktan sonra lekelerin üzerine uygulayınız. Karışım cildinizde iyice kuruduktan sonra bir süre bekletin ve durulayın. Bu işlemi günde 1 veya 2 kere olmak şartıyla 4-5 hafta boyunca uygulayabilirsiniz.
