‘CUMHURİYETE OLAN BORCUMU ÖDEYECEĞİM!’

Samsun’da, 28’inci Dönem Milletvekili Seçimleri’nde CHP’den aday adayı olabilmek için resmi başvurusunu geçtiğimiz günlerde yapan Av. Gülay Deveci, partisinin il binasında düzenlediği basın toplantısında önemli açıklamalarda bulundu. Deveci, Atatürk İlke ve İnkılaplarına yürekten bağlı olduğunu belirterek, “Cumhuriyete olan borcumu ödeyeceğim” dedi.

‘BÜYÜK ONUR VE MUTLULUK DUYUYORUM’
Av. Gülay Deveci, CHP il binasında aday adaylığı ile ilgili bir toplantı düzenledi. Eşi Atakum Belediye Başkanı Av. Cemil Deveci, CHP İl Başkanı Fatih Türkel’in yanısıra ilçe başkanları ve çok sayıda partilinin katıldığı toplantıda Gülay Deveci, açıklamasında şunları söyledi:

“21 yaşından bugüne kadar partisi tarafından verilen her görevi karşılık beklemeden yerine getiren, mesleki, toplumsal ve siyasal tüm birikimini partisinin hizmetine sunan, hukukçu bir kadın kardeşiniz, evladınız olarak, ilk kez karşınızda olup, 28’inci dönem CHP Samsun Milletvekili aday adayı olduğumu, sizlerle paylaşmaktan büyük bir onur ve mutluluk duyuyorum.

GURBETÇİ AİLENİN HUKUKÇU KIZI
Samsun doğumluyum. Almanya’da çalışan işçi bir ailenin çocuğu olduğum için anne ve babamın hem çalışıp hem çocuk bakabilecekleri ortamları bulunmadığından, benden 2 yaş büyük ablamla birlikte halam ve babaannem tarafından büyütüldüm. İlk, orta ve lise eğitimimi İstanbul’da, üniversite eğitimimi 1992 yılında Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesinde, yüksek lisans eğitimimi Yeditepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Özel Hukuk alanında tamamladım. 2017-2020 yılları arasında da Anadolu Üniversitesi AÖF Sosyoloji Bölümünden mezun oldum. Avukatlığın yanısıra Hukuk davalarında Arabulucu, Ceza davalarında Uzlaştırmacıyım.

Meslek hayatıma Tes-İş sendikası avukatlığı ile başladım ve o tarihten bugüne 29 yıldır Samsun’da ‘Serbest Avukat’ olarak çalışmaktayım. 2010-2017 arasında 19 Mayıs Üniversitesi Hukuk Fakültesi ve ADMYO ‘nda ‘Öğretim Görevlisi’ olarak çalıştım. 2018 yılı başında Üniversitedeki görevimden ayrılıp, Serbest Avukatlığa geri döndüm, halen özellikle Medeni Hukuk ağırlıklı olmak üzere Avukat ve Arabulucu olarak kendi ofisimde mesleki faaliyetlerimi sürdürmekteyim

4 YAŞINDAN BERİ, ATADAN CHP’Lİ
Atadan CHP’li, evinin duvarlarında Ecevit ve CHP’nin ‘Altı Oku’ bulunan tablosunun asılı olduğu bir dedenin torunuyum. Halamla oy kullanma kabinine girdiğimizde “altı ok’a bas” diye ısrar ettiğim 4-5 yaşlarından beri CHP’liyim. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde okuduğum yıllarda, üye olmasam da Sayın Murat Karayalçın’ın Ankara Belediye başkanlığı seçimlerinde broşür dağıttım, seçim mitinglerinde genç bir sosyal demokrat olarak yer aldım. Mezun olup Samsun’da avukatlığa başladığım yıldan itibaren ki buradaki önemli sayıda yol arkadaşım, beni 1994 yılından itibaren partinin içinde ve üyesi olarak tanımaktadırlar. 2000-2004 yılları arasında CHP Samsun İl Yönetim Kurulu üyesi olarak görev yaptım. CHP örgütü içinde her kademede sorumluluk aldım, tüm seçimlerde CHP adına ‘Hukuk sorumlusu , İl ve İlçe Seçim Kurulu Temsilcisi’ oldum. 2019 yerel seçimlerine hem Atakum’da hem İstanbul’da hukuk sorumlusu olarak aktif katılım sağladım. Halen CHP’de ‘Hukuk ve Mahalle Sorumlusu’ ve ‘Kadın Kolları İl Delegesi’ olarak siyasi hayatıma devam etmekteyim.

ADD, ÇYDD, TÜKODER’DEN ATAK’A…
Siyasetle paralel olarak, 20’li yaşlardan itibaren sivil toplum kuruluşlarında da yer aldım. ADD, ÇYDD, TÜKODER, UCİM ve Çocuklar Üşümesin Derneği gibi STK’larda üye ve yönetim kurulu üyesi olarak çalıştım. ÇYDD’nin Samsun şubesi’nin beş kurucu üyesinden birisiyim, derneğin kuruluş adresi de ofisimin adresidir. Aynı zamanda Adige Kültür Derneği ve Samsun Mübadil derneklerinin gönüllüsüyüm. 2020 yılında Samsun’nun ilk kadın kooperatifi Atakum Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifi ATAK’ı çok değerli arkadaşlarımla birlikte kurdum. Kooperatif üyesi kadın arkadaşlarımın, deprem bölgesine gönderdikleri gıda yardımları beni inanılmaz gururlandırmıştır. Bizden sonra Samsun’da kamu destekli 10 tane daha kooperatif açıldı ve onlara da rol model olmaktan çok mutluyuz.

SAMSUN BAROSU’NDA AKTİF ROLLER
Çeşitli dönemlerde Samsun Barosu Yönetim Kurulu ve Disiplin Kurulu’nda yer alarak Baro’ma hizmet ettim. Mesleğim ile ilgili birçok TV programı, seminer ve sempozyumda konuşmacı olarak yer aldım. Samsun’da kadınların sosyalleşmesi, meslek edinmesi, gelir kazanması , kadına karşışiddetin önlenmesi ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması için yapılan çalışmalarda hukukçu olarak aktif görev aldım.

29 yıllık evliyim ve biri kız biri erkek iki çocuk annesiyim. Eşim Cemil Deveci buradakilerin de bildiği üzere çok eski bir partili ve şu an Atakum Belediye Başkanıdır. Kızım endüstri mühendisi, oğlum finansal danışman olup ikisi de yurtdışında çalışmaktadırlar. Gururla belirtmek isterim oğlum, CHP Samsun Gençlik Kolları’nın 19 yaşından beri üyesidir.

TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTSİZLİĞİ, KADINA ŞİDDET
Değerli yol arkadaşlarım, Samsun’da yaşayan ve çok genç yaşta CHP üyesi olup partimizin tüm değerlerini içselleştirmiş hukukçu bir kadın siyasetçi olarak, ülkemizdeki toplumsal cinsiyet eşitsizliğini ortadan kaldıracak siyasi politikaları üretecek, düşünce özgürlüğüne yeniden anayasal güvence sağlayacak, eşit insan hakları için çalışacak, kadına şiddeti ortadan kaldıracak, ülkemizi ekonomik alanda refaha kavuşturacak, hukukun üstünlüğüve adalete olan güveni yeniden tesis edecek olan partimizin iktidarında, Cumhuriyetin ikinci yüzyılına yakışır bir kadın aday olarak TBMM’de yer almak için karşınızdayım.

EĞİTİMDE, İSTİHDAMDA, SİYASETTE KADINLAR…
Türkiye’de kadınlar, eğitim, istihdam ve siyasi katılım başta olmak üzere hayatlarının çeşitli alanlarında çok önemli engellerle karşılaşmakta ve daha da kötüsü şiddete uğramaktadırlar. Kız çocukları erken yaşta evlenme, yoksulluk gibi faktörler nedeniyle eğitimlerini yarım bırakmak zorunda kalmaktadırlar. AKP iktidarıdöneminde son 20 yıldır, ders kitaplarında geleneksel cinsiyet rolleri teşvik edildiğinden eğitim sistemi cinsiyet eşitliğinin sağlanmasında destekleyici rol üstlenmemektedir. İstihdamda da kadınlar ülkemizde önemli engellerle karşılaşmaktadırlar. Eşit işe daha düşük ücret, sınırlı iş fırsatları, yüksek maaşlı ve daha kıdemlipozisyonlarda cam tavan engeline takılmaları ve bu nedenle kadın temsilinin orantısız şekilde az olması, bu sorunlardan yalnızca bir kaçı.

DAHA DEMOKRATİK, DAHA EŞİT SİYASET
Türkiye’de kadınlar siyasi katılım konusunda da erkeklere göre oldukça geridedir.Meclisteki kadın milletvekili oranı sadece %17,1 dir. Partimizde ise 16 kadın milletvekili mevcut. Siyasetin değişmesi, daha demokrat ve daha eşit siyaset için, kadınlar temsil ve karar mekanizmalarında sayıca fazlalaşmalıdırlar. TBMM’de, siyasette kadınların önüne çıkan engellerin kaldırılmasıiçin yılmadan ve korkmadan, var gücümle çalışacağım. Milletvekili olduktan sonra,bir sonraki seçimlerde benden daha genç, daha üretken, daha donanımlı bir kadının da Samsun’dan milletvekili seçilmesi için en büyük çabayı yine ben sarfedeceğim. Kendisinin önünü açacağım.Sayın Genel Başkanımızın kadınların siyasette daha çok sayıda olmalarını destekleyen politikaları için kendisine teşekkür ediyorum. Bu sabah TV programında, ‘siyasette güçlü kadınları daha fazla görmek istiyoruz, seçilecek sırada kadın aday gösterin’ diyen İsmail Küçükkaya’ya da teşekkürler.

ÜLKENİN ÇALINAN MİLYAR DOLARLARI
Elbette sadece kadınlar için siyaset yapmayacağım. Türkiye’deki her yurttaş için, gençler için, çocuklar için, yaşlılar için her canlı için aynı özenle çalışacağım, onların hayatlarını daha mutlu şekilde sürdürebilmeleri için politikalar üreteceğim. Sürdürülebilir bir doğa için çalışacağım. Sağlam binalar yapılması için mücadele edeceğim. Depremde, selde yüzbinlerce insan ölmesin diye çalışacağım. Hayatını kaybeden insanların hakları yerde kalmasın diye çalışacağım. Ülkemizin en önemli yardım kuruluşu depremde parayla çadır satmasın diye mücadele edeceğim. Üniversiteler kapatılmasın, gençlerin kaliteli eğitim hakları elinden alınmasın, gençler yurt dışına gitmek zorunda kalmasın diye mücadele edeceğim. Ülkemizden çalınan milyar dolarları geri getirmek için çalışacağım.

SAMSUN’UN EN ÖNEMLİ SORUNU, TARIM-SANAYİ…
Tüm bunların yanında çok sevdiğim şehrim Samsun için debüyük hayallerim var. Samsun sahip olduğu verimli ovaları ile bir tarım merkezi olarak bilinir ama ne ölçüde gelişmiş bir kent tartışılır. Çünkü önemli engelleri var. Samsun’daki en önemli sorunlardan biri tarım ve sanayi sektörleri arasında bağlantı olmamasıdır.Tarımda sulama-teknoloji ve organizasyon yetersizliğinden dolayı, Samsun’un tarım kapasitesietkili şekilde kullanılamamaktadır, ilçelerde üretilen ürünleryerinde işlenemediğinden yerel ekonomiye katkısağlamamaktadır. Samsun merkezde ve ilçelerde hem yeterli sanayi kuruluşu yok ve hem de var olan OSB ve diğer sanayi kuruluşları da tam kapasite ile kullanılamadığından Samsun’un ekonomik gelişimi geride kalmaktadır. Mevcut organize sanayi bölgeleri geliştirilerek hizmet vermeleri sağlandığında ve üretilen tarım ürünlerinin işlenebilmesi için ilçelerin sanayi altyapısı geliştirildiğinde, Samsun iktisadi kalkınmasını büyük ölçüde tamamlamış olacaktır.

KOOPERATİFLER YOLUYLA TARIMSAL ÖRGÜTLENME
Tarımsal üretimde zengin Avrupa ülkelerinde tarımsal gelişme, kooperatifleşme ile sağlanmaktadır. Kooperatifler yoluyla tarımsal örgütlenmede mekansal ve kurumsal bütünlük sağlanıp, üretici güçlendirilmektedir.Üreticilere kooperatif yoluyla eğitimler verilerek tarımsal verimliliğin artması sağlanmaktadır. İktidarımızın ana hedeflerinden biri tarımsal ürün ve işletmelerin gelişmesi ve önceden olduğu gibi kendine ve çevresindeki ülkelere yeten bir ülke olmasıdır. Doğru planlama ile Samsun sahibi olduğu verimli ovalarla Türkiye’nin bu hedefine büyük katkıda bulunacaktır.

SAMSUN’A 2’NCİ LİMAN ACİL İHTİYAÇTIR
Samsun’da herkesin bildiği üzere ulaşımda da engeller mevcut. Demiryolu taşımacılığı eksik, hava yolu taşımacılığı yetersizdir. Karadeniz Bölgesi içinde doğu-batı doğrultusunda Yakakent-Terme arasında demiryolu olmaması, Ankara’ya ve batıya demiryolu ile ulaşımın Sivas ve Kayseri üzerinden sağlanabilmesi, Samsun’un erişilebilirliğini azaltmaktadır. Türkiye’deki diğer limanlara kıyasla, Samsun Limanı’nın kapasitesi düşük olup, limanın kent içinde olması nedeniyle de hacmi arttırılamamaktadır. Samsun’un lojistik üssü olması bekleniyorsa, daha büyük ikinci bir liman açılması acil bir ihtiyaçtır. Bunu mutlaka gerçekleştireceğiz.

ULAŞIM AĞI VE LOJİSTİK ÜS HEDEFİ
Samsun-Çarşamba Havaalanı kapasitesinin artırılması, yurtdışı seferlerin başlaması, Samsun’un çoklu taşıma ulaşım noktası olmasıile yatırımcılar için cazibe alanı haline gelecektir. Şu anda sadece günde birkaç tane yurtiçi uçak seferi ve yaz döneminde gurbetçileri taşıyan düzensiz yurtdışı uçak seferleri bulunmaktadır. Ulaşım, tarım ve sanayi sektörleri geliştikten sonra Samsun, Türkiye içinde önemli bir lojistik üs haline gelecektir. Türkiye’nin, Karadeniz’e açılan en önemli kapısı olan Samsun’un ulaşım ağının gelişmesi, beraberinde gelecek olan ürün taşıma hizmetleri ile bölgedeki illerin üretim olanaklarını da önemli ölçüde arttıracağız. Samsun ile Amasya ve Tokat arasında tarım; Çorum, Sivas ve Ordu arasında lojistik, Ankara arasında da yönetim koridorları oluşturulacağız. Bu koridorlar boyunca, belirlenen sektörler doğrultusunda nüfus, mal ve bilgi akışı gerçekleştireceğiz.

DOĞRU PLANLAMA İLE HALK DENİZLE BULUŞACAK
Samsun’da takımda eğitim ve teknoloji faaliyetleri de hedeflenen ölçüde değildir.teknolojiden yararlanıp tarım konusunda yeterli eğitimler verilmemiş ve eğitimli üreticilerin yetişmesi engellenmiştir.Samsun’da iletişim altyapısı, yenilikçi tarım teknolojileri ve endüstrileri, yüksek katma değer üreten sanayi, finans sektörü, bölgesel ticaret hizmetleri ve lojistik sektörünü geliştirerek ilimizin rekabet gücünü artıracağız. Samsun’da Limanın şehrin içinde olması ve denize yakın alanlarda sanayi faaliyetleri gerçekleşmesi ,deniz kenarlarının kentlilerce bir sosyal-kamusal alan olarak kullanılmasını engellemektedir.Halkımız sosyal donatı alanlarından faydalanmamaktadır.Samsun denizi görmeyen insanların yaşadığı bir şehir haline gelmiştir. İktidara geldiğimizde doğru planlama ile halkımızı denizle buluşturacağız.

Aslında söylenecek çok söz var. Samsun sahip olduğu doğal güzellikleriyle, kanyonları, krater gölü, höyükleri ile harika bir doğa turizmi potansiyeline sahip ama değerlendirilememiş. Medikal sağlık sektöründe üretim ve istihdam imkanı çok fazla ama hedefe ulaşılamamıştır. Ancak burada daha fazla vaktinizi almamak adına bu sorunlardan ve çözüm önerilerinden sonraki toplantılarımızda bahsedeceğim.

ATATÜRK İLKELERİNİN YILMAZ NEFERİYİM
İşimiz kolay değil, sayın Genel Başkanımızın 13’üncü Cumhurbaşkanımız olduğu mecliste 2’nci yüzyılı birlikte inşa edeceğiz.Hak ettiğimiz düzeni yeniden kuracağız, üreten, zenginleşen, güçlü ekonomisi olan bir Türkiye yaratacağız. Ve birleşe birleşe kazanacağız. Bugüne gelinceye dek ne mesleğimde ne de özel hayatımda kimsenin karşısında eğilmedim ve ezilmedim. Bana bu imkanı, kadınlara eşit yurttaş haklarını tanıyarak sağlayan modern Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk‘ü saygıyla ve minnetle anıyorum. Burada bir kez daha ifade etmek isterim ki, Atatürk İlke ve İnkılaplarına yürekten bağlıyım. Yılmaz neferiyim. Bu nedenledir ki, eğitimli Türk kadınından ölesiye korkan karanlığa karşı, daha gür bir sesle mücadele için, mecliste olacağım. Cumhuriyete olan borcumu ödeyeceğim. Şiddete ve ayrımcılığa maruz kalan kadınlara, mecliste onların çığlığı olarak borcumu ödeyeceğim.

Konuşmamı şu sözlerle bitirmek istiyorum:

Yasasın Cumhuriyet,
Yaşasın Mustafa Kemal Atatürk,
Yaşasın Cumhuriyet Halk Partisi.
Yolumuz açık ve aydınlık olsun…”

Nisanur ÖZYURT