BAYRAMI BAYRAM YAPANLAR
Bir bayramı daha geride bıraktık. Bu sefer son iki senedir olduğu gibi büyüklerimizi ziyaret etmeden, ellerini öpmeden, doyasıya sarılmadan geçirmedik. İmkânı olan, fırsat bulan gidip anacığının, babacığının ellerini öptü, doyasıya sarıldı. Çocuklar el öpüp bayram harçlığı topladı. Diller tatlandı, sözler tatlandı. Allah ağzımızın tadını bozmasın.
Bir de bayramda iç geçirenler vardı tabi. Ziyaretçisi olmayan huzurevi sakinleri, şehit aileleri, gurbet elde yalnız kalanlar, cenazesi olanlar, öpülecek el bulamayıp mezar taşına sarılanlar. Allah onlara da sabır versin.
Biz çocukluğunda kapı kapı dolaşıp bayram şekeri toplayan nesiliz. Bir sürü çocukluk anımız, bir torba dolusu şekerimiz vardı bayramları tatlandıran. Çocuklarımız da yaşasın istiyorum bu güzellikleri. Onların da tebessümle anacakları bayramları olsun, cepleri şekerlerle dolsun. Büyük ziyareti nedir, bilsinler. Sağ ise nenesi, dedesi; el öpsün, harçlık alsınlar. Değilse; mezar ziyareti yapsınlar. Hiç yemedikleri kadar şeker yesin, hiç giymedikleri kadar güzel giyinsinler. O günün bayram olduğunu bilsinler.
Senin, benim çocuklarımız için düşünmüyorum sadece bunları. Sokaklar çocukluklarını yaşayamayan çocuklarla dolu. Çok zor olmamalı; bir yetimin başını okşamak, halini hatırını sormak. Her gün kendi çocuğun geçirmiyor ya seni marketin önünden, bir gün de yetim için alışveriş yapmak. Bir çikolata da ona almak.
Eskiden büyükler camiye giderken ceplerini şekerlerle doldururmuş, dönüş yolunda karşılaştığı çocukları sevindirmek için. Ne güzel adetler varmış, değil mi?
Aklıma gelmişken; pandeminin bize hatırlattığı kolonya tutma âdeti, meğer ne güzel bir alışkanlıkmış değil mi? Eve gelen misafire ikramda bulunmadan önce kolonya tutulurdu. Hazır ucundan yakalamışken bırakmayalım bence bu yaşatılası geleneği.
Zaten eskiler ne yapmışsa bir anlamı, bir fikri varmış. Bir şey bilmiş, düşünmüş de yapmışlar.
Tüm büyüklerimizin ellerinden öper, herkesin geçmiş bayramını kutlarım.
Nice bayramlar görmek dileğiyle…