Ekonomik krizin pençesinde yerel seçimler!
Ahmet Mücahid YILDIZ’IN kaleminden..
2019 Yerel Seçimlerine gidiyoruz. Yerel Seçimler Genel Seçimlere nazaran daha heyecanlı ve çekişmeli bir sürece ev sahipliği yapıyor. Partiler aday tespit çalışmalarına aylar öncesinden başladı bile. Çarşı pazarda gezinirken aday adaylarının bilboard reklamları ve el ilanlarıyla karşı karşıya kalmanız da mümkün.
Herkesin bir hayali var. Kimisi başkanlık koltuğunu doldurmak istiyor kimisi başkanlık koltuğunun hakkını vermek istiyor. Her partide ideal sahibi insan da var menfaat ve ihtiras sahibi insan da var. Eğri cetvelden doğru çizgi çıkamayacağı düsturunu da göz önünde bulundurarak tercih hakkımızı kullanırken aday, proje ve sicil perspektifiyle tercih yapmalıyız.
Tabi biz olması gerekenlerden bahsediyoruz ama yerel seçimlerin genel olarak bu kriterler etrafındaki değerlendirmelerle yapıldığını söylemek zor. Aday, proje ve sicil değilde lider, parti ve güncel siyasi yanılgı üçlüsüyle her defasında seçimlerden çıkıyoruz. Bu seçimde de böyle olması kuvvetle muhtemeldir.
Aslında bunun bu sefer böyle olması seçmen kitlesinin çoğunluğuna sahip olan iktidar partisi için pek de iyi sonuçlar doğurmayabilir. Çünkü, bu seçimlere ekonomik krizin pençesinde gireceğiz. Vatandaşın canı yanmaya başlamış. Şimdi ya önceden muhalif olup susanlar dile geldi ya da bu durumun artık sürdürülebilir olmadığı anlaşılmaya başlandı. Her ne kadar dış güçler, finansal manipülasyonlar, operasyonlar dense de vatandaşın cebi boşalıyor. Cebi boşaldıkça da huzursuzluklar her anlamda baş gösteriyor. En partizanca duruşa sahip olan insanın bile bir sınırı var. O sınır aşıldı mı kimsenin babasının oğlu olmadığı gerçeğiyle hareket etmeye başlayacaktır.
Bir taraftan da aza kanaat edebiyatının yapılması diğer taraftan sarayda bardağı 120 TL olan Ejder sularının içilmesi toplumun her kesimini rahatsız etmiştir. Yapılan zamlarla, kesilen cezalarla vatandaşı cendereye alanların kendi maaşlarına zam yapmaları, lüks ve israf havuzunda yüzmeleri kanıksanmadı. Asfalta etmek banılmadığının, betonun yenilen birşey olmadığının anlaşılmaya başlandığı bu günlerde yapılacak olan bu seçimlerin süprizlere gebe olduğunu söyleyebiliriz. Vatandaşın iktidarın kulağını çekip kendine çeki düzen ver diyeceği bir seçim olabilir.
Tüm bunların yanı sıra AKP – MHP ittifakının da tam anlaşılamamış olsa da bittiği söyleniliyor. Bu hafta bu konu çokça dillendirildi, konuşuldu. İttifaklı veya ittifaksız her iki şekilde de seçim senaryoları yazıldı, çizildi. Aslında çok önemli de değil. Ne bu iki partinin ittifakıyla bu memleket büyük bir felaketten kurtuldu ne de şimdi bunların ayrılığı bizi büyük bir felakete sürükleyecek.
Bir sonra ki yazımda Belediye Başkanlarının fuzuli reklam ve tanıtım çalışmalarıyla ilgili eleştirilerimiz yer alacak, bu konuyu derinlemesine irdeleyeceğiz ama hemen şunu ifade ederek bu yazımı nihayete erdireyim. Belediye Başkanları nihayetinde işini yapıyor maaşını alıyor. Yapmaları gerekeni yapıp gözümüze sokmaları gerekmiyor. Bir lütuf ve ihsanda bulunuyor değiller.
Ahmet Mücahid YILDIZ