EMEĞİN ADI….
Siz siz olun asla ve asla bu masum, yüzü gülen, kalbi temiz, nankörlük bilmez, ömrünü çalışmaya adamış köyümün güzel insanlarını unutmayın. Ne güzeldir ki kapısını çalınca sorgu sual sormaz, evinin kapılarını sonuna kadar açar. Onun hazırdır her zaman guzine sobasının üstünde bir sıcak çayı. Hazırdır ekşili köy ekmeği, dolabındadır büyük emekle baktığı ineklerinin sütü yoğurdu. Tadına doyum olmaz sohbetinin. Onurdur onun için misafir ağırlamak. Ne beklenir ki onlardan gün olur tarlada işçi, gün gelir hayvan peşinde çoban, gün olur traktör sırtında şoför, zamanı gelince de ormanda kereste hazırlar. Köylümüzün o kadar çok mesleği vardır ki. Saymakla bitmez. Evet çalışır çalışır. Durmaz sütünü yoğurdunu alır iner pazara. Çünkü dert büyük çünkü çalışmak zorundadır. Sütten yoğurttan aldığı 3-5 kuruşu da paspas eder çocuklarına. İşte emekte bu, adalette bu, sevgi merhamet, iyilik hepsi bu. Köyümüz köylümüz olmazsa bizler aç kalırız. Çünkü insanoğlunun yaşam döngüsünün temelidir köylerimiz. Köylerimiz bir fabrikadır. Üretimin merkezidir. Tarım köyler sayesinde şahlanmıştır. Köylü üretmiştir, şehirler kalkınmıştır. Şehirler kalkınınca devlet kalkınmıştır. İnsanoğlunun yaradılışında köy vardır, köylülük vardır. Köy olmadan tarım olmaz, hayvancılık olmaz, gıda üretilemez, sanayi canlanamaz.
Siz siz olun köyünüzü, köylerimizi asla unutmayın. Sizde onlara el uzatın, geç değil. Sizinde bir hikâyeniz, hayalleriniz olsun. Ama ne olur içinde birazcık ta köyünüz, köylülerimiz olsun. Çünkü onlara yapılan her yatırım asla karşılıksız kalmaz. Onlara buğday verirseniz ekmek alırsınız, hayvan verirseniz et süt yoğurt alırsınız, tohum verirseniz meyve alırsınız, elinizi verirseniz dua alırsınız. Onlara su verirseniz ömrünüz su gibi uzun olur….
Herkese mutlu güzel ve bol gülücüklü hayat dilerim.
Hakan Temur
Veteriner Hekim