Faydası Olmayan Kilisenin Papazını…
Musa GÜN’ün kaleminden
Son aylarda yine cinayet olaylarıyla sarsılan Karadeniz’in hırçın ilçesi Bafra geçmişini arıyor.
Bundan 20-25 yıl önce il olması beklenen ve o dönemin siyasetçilerinin ağzından düşmeyen Samsun’un özel ilçesi Bafra yine cinayet, gasp, hırsızlık uyuşturucu İntihar ve benzeri Olaylarıyla Türkiye’nin gündemine oturmuş durumda.
Türkiye Emine Bulut cinayetini konuşup tartışırken, dün Bafra’da yaşanan cinayet olayı ‘Bu da olur mu?’ dedik ama…
Maalesef oldu…
Kanser hastası olan kişi, engelli karısı ve kızını öldürüp polise teslim olurken, gözler bu olayla birlikte yine Bafra’ya çevrildi.
Uzun yıllar sahipsiz bırakılan ve yatırımlar bakımından üvey evlat muamelesi gören Bafra’da kenti yönetenler şahsi hesaplar peşinde koşarken, işsizlik çığ gibi büyüdü.
Bu süreçte yeni nesil gençlik iş bulamayıp kentten başka illere göç ederken, kalanların bir kısmı ya uyuşturucu batağına saplandı ya da adları farklı cinayet, vurgun, gasp hırsızlık olaylarına karıştı.
Yaşanan süreçte Bafra hep küçülürken, sorunlar ise büyüdü…
Gözümüz aydın!
Dağ gibi yığınla sorunlarımız var.
Peki, Bafra da bunlar olurken biz ne yapıyoruz?
İlçemizde sayısız dernek, vakıf ve sözüm ona topluma faydalı olması gereken sayısız kuruluş var.
Nerede bunlar?
Bir elin parmağını geçmeyecek kadar amacına hizmet eden kuruluşlar mevcut.
Ya gerisi nerede?
Biz söyleyelim; Tamamen kendi kişisel menfaatleri için kurulmuşlar.
Bazılarının tabelası bile yok.
Bazılarının da kuruluş amacı ise başındaki kişilerin başkan sıfatını taşımalarından ibaret.
Buna basın dernekleri de dahil.
Bafra da üç tane cemiyet var.
Var ama işe yarıyorlar.
Maalesef diğer tabela dernekleri gibi koca bir hiç!
Aslında bunları konuşmaya dahi gerek yok.
Hani bir söz vardır ya ‘faydası olmayan kilisenin papazını ….m’ derler.
Tam da bu gereksiz kuruluşlar için söylenmiş bir söz sanki!!!
Bir de siyasilerimiz var tabi ki.
Günün önemine göre şekil alırlar.
Oysa halkımız çok iyi bilir ki hep yapmacıklar.
Halkın refahı için bu şehre bir tane bile çivi çakmamışlar.
Ne yazıktır ki kimisinin kişisel menfaati kimisinin siyasi menfaati nedeniyle alkışlar arasında şehre gelirler.
Bir iki cenazeye düğüne katılır şehirden çıkıp giderler.
Çektirdikleri fotoları bir de sosyal medyada paylaşırlar.
Sözüm ona bir halt etmişler gibi.
Bafra’yı kahreden bu görüntüler ışığında biz gazetecilerde kötü olayları yazmakla yetiniriz maalesef.
Sahi ya geçtiğimiz ay eczacılık fakültesi için ayağa kalkmıştı Bafra.
Ne oldu o iş.
Biz söyleyelim.
Şovu yapanlar yaptı.
Figüranlığı ise Bafra’ya kaldı.
Olduğu kadar olmadığı kader deyip söylerlerse hiç şaşırmayız doğrusu.
Bu kent böyle bitirildi.
Yazık çok yazık…