Dolar 34,5400
Euro 35,9766
Altın 3.007,21
BİST 9.549,89
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 19°C
Yağmurlu
İstanbul
19°C
Yağmurlu
Cts 9°C
Paz 10°C
Pts 10°C
Sal 12°C

Gestasyonel Diyabet ve Beslenme Önerileri

Bafra’da Sağlıklı Beslenme ve Diyet Merkezi bulunan Diyetisyen Ahmet Selman Duman anlatıyor..

Gestasyonel Diyabet ve Beslenme Önerileri
REKLAM ALANI
19 Kasım 2018 12:14

Gebeleri ve gebe kalmak isteyenleri yakından ilgilendiren bir konu olan Gestasyonel Diyabet, annenin ve bebeğin yaşam kalitesini etkileyen ve kalıcı hasarlar bırakabilecek bir hastalık olabileceğini düşündünüz mü? Bu hastalığın önlenmesi ve olumsuz sonuçlarının azaltılması adına sağlıklı ve dengeli beslenme çok önemlidir.
GESTASYONEL DİYABET NEDİR?
Gebelik sırasında başlayan glikoz tolerans bozukluğudur. Daha çok gebeliğin son haftalarında rastlanır. Annenin yaşının artması, gebelik öncesi yüksek kilo, ailede diyabet varlığı, annenin önceki gebeliğinde iri bebek doğurmuş olması, düşük yapmış olması gestasyonel diyabet riskini artırmaktadır.
Her gebe kadına hamileliğinin 24-28. hafta arasında şeker tarama testi uygulanır. Test sonucuna göre gebelere tanı konabilir. Gestasyonel diyabet kontrol altına alınmadığında düşüğe, annede hipertansif hastalıklara, böbrek hasarına, preeklampsiye, bebekte ise yüksek kilolu doğuma neden olabilir. Doğum sonrası ise diyabete ve obeziteye yatkınlık oluşabilir.
GESTASYONEL DİYABET BESLENME TEDAVİSİ İLE ÖNLENEBİLİR!

Gestasyonel diyabet tanısı almış bireylere beslenme önerileri verecek olursak:
Bol posalı ve düşük glisemik indeksli(Gİ) diyet uygulanmalıdır.
Günlük 3 ana öğün, 2-4 ara öğün yapılmalıdır.
Öğünlerin miktarı ve zamanlaması mide yanması, bulantı, kan glikozu ve keton miktarını etkileyeceği için az miktarlarda sık öğün tüketilmelidir.
Rafine şeker içeren tüm besinler; beyaz ekmek, beyaz pirinç, kahvaltılık gevrek, patates, pancar, kuru hurma, ananas, olgun muz, kuru üzüm, balkabağı, karpuz, kavun gibi Gİ>55 olan besinler diyetten çıkarılmalıdır. Gİ<55 olan makarna, bulgur gibi tam tahıllı besinler, vişne, greyfurt, yulaf, nar, mandalina, çavdar, kepekli besinler diyete eklenmelidir.
Glisemik indeksi düşük olan besinlerin sindiriminin yavaş olması, öğünlerden sonra glikoz değerinin dengelenmesine yardımcıdır.
Yapılan araştırmalar düşük glisemik indeksli diyet yapan bireylerde aşırı kilo alımının ve insüline başlama oranının daha düşük olduğunu göstermektedir.
Gebelik öncesinde bol posalı diyet uygulandığında gestasyonel diyabet riskinin anlamlı derecede azaldığı görülmektedir.
Gebelikte fazla tatlı tüketiminden kaçınılmalıdır. Çünkü, aşırı miktarda tüketilen tatlı kan şekerinin aniden yükselmesine ve düşmesine sebep olur. Bu da halsizlik, yorgunluk ve kilo artışına neden olur. Bu durum, diyabetin kalıcı hale gelmesine zemin hazırlar.
Günlük sıvı tüketimi artırılmalıdır. İçeriğinde bolca su bulunan ve glisemik indeksi düşük salatalık, domates, maydanoz, dereotu, biber günlük beslenme düzenine eklenmelidir.

Kısaca düşük glisemik indeksli diyetler; orta ve geç dönem gebelikte artan insülin direncini baskılar ve annenin kilo kazanımını ve bebeğin doğum ağırlığını(makrozomi)olumlu yönde etkiler.
Beslenmeniz sağlığınız, sağlığınız beslenmeniz olsun.
Diyetisyen Ahmet Selman DUMAN

REKLAM ALANI