GÖZ KURULUĞUNA DİKKAT
Göz Hastalığı ve Sağlığı Uzmanı Opr. Dr. Ceyhun Özkök “göz kuruluğu ve tedavisi” hakkında bilgi verdi.
Gözyaşının, göz sağlığının korunması için çok önemli olduğunu belirten Samsun Büyük Anadolu Hastanesi Göz Hastalığı ve Sağlığı Uzmanı Opr. Dr. Ceyhun Özkök, “Gözlerde batma, yanma, kaşıntı ve yabancı bir madde bulunması hissi, rüzgar ve dumana karşı aşırı hassasiyet, okuma sonucu, göz yorgunluğu, kontakt lens kullanmada güçlük, göz içi ve çevresinde ‘sekresyon’ adı verilen ip benzeri oluşumlar ortaya çıkmaktadır. Tüm bu belirtiler, göz kuruluğuna işaret ediyor olabilir” dedi.
Opr.Dr. Ceyhun Özkök sözlerine şöyle devam etti: “Kuru göz, gözyaşının yetersizliği durumudur. Kişide, gözün rahat etmesini sağlayacak ölçüde gözyaşı salgısı olmamaktadır veya gözyaşının yeterli salgısı olmasına rağmen gözyaşında kalite bozukluğu vardır. Gözyaşı tabakasında bulunan; mukus tabaka, ortada sulu (aköz) tabaka ve en dışta yağlı (lipid) tabakanın herhangi birinin eksikliği veya bozukluğu, kuru göz şikayetlerine neden olur. Gözyaşı, gözün şeffaf ön yüzeyi olan korneanın sinirlerinin tahriş olmasını engeller. Gözyaşı bezlerinizden gelen sıvıların üretiminde azalma, gözyaşı zarının sağlamlığını bozarak; hızla parçalanmasına ve korneanın üzerinde, tahrişe ve görüş azalmasına neden olan kuru noktaların oluşmasına yol açar. Gözyaşının eksikliği, gözde uzun vadede ciddi problemlere; hatta nadir de olsa körlüğe yol açabilir. Şikayetler ortaya çıktığında mutlaka bir göz doktoruna başvurulması gereklidir. Gözyaşı salgısı, ilerleyen yaşla birlikte azalır. Göz kuruluğu hem erkekleri hem de kadınları her yaşta etkileyebilir. Menopoz sonrası kadınlarda, hormonal dengelerin bozulmasına bağlı olarak vücutta sıvı salgılayan bezlerin de azalması ile birlikte, kuru göz şikayetlerinde artış görülür.”
Opr. Dr. Ceyhun Özkök göz kuruluğunun nedenleri hakkında şu bilgileri verdi: “Göz kırpma refleksinde bozulma, duman, güneş, rüzgar, nem düşüklüğü, kapalı mekanlarda ısıtma yöntemleri gibi çevresel faktörler, göz damlalarına ve merhemlerine karşı allerji, bilgisayar kullanırken, okurken ya da dikkatli bir şekilde bir yere bakarken, iki göz kırpma arasında geçen sürenin az olması, blefarit (göz kapaginda görülen iltihabi bir hastalık), entropion (göz kapağının içe döndüğü bir rahatsızlık). Ektropion (göz kapağının göz yuvarlağından sarktığı bir rahatsızlık) olarak sıralanabilir. Bunun dışında; tansiyon ilaçları, idrar söktürücü, anti-alerjik ve anti-depresan ilaçlar, uyku ilaçları ve aşırı sigara ve alkol tüketimi de göz kuruluğuna neden olabilir. Göz doktoru tarafından yapılacak göz muayenesi ile kuru göz tanısı rahatlıkla konulur. Gözyaşının özel boyalarla boyanması olarak tanımlanabilecek ‘fluorescein gözyaşı testi’ veya ‘lissameine green streep gözyaşı şeritleri’ ile gözyaşı miktarının ölçümü de yapılabilir.”
Göz kuruluğu tedavisinin, gözyaşını artırmak esasına dayandığını belirten Özkök, “Gözü nemli tutabilmek için, suni gözyaşı damlası ve jeli kullanılır. Günde 4-5 kereden daha sık kullanımlık ya da tek kullanıma uygun preparatlar da önerilir. Fakat bu önlemler, ileri derecedeki kuruluklarda yeterli olmayabilir. Gözyaşı kaybını azaltmak için; gözyaşı boşalma kanallarına geçici tıkaç uygulaması ya da aynı bölgenin kalıcı olarak lazer ile kapatılması uygun olabilir. Öneriler: Belirli aralıklarla bilinçli olarak göz kırpın. Gözyaşlarının havaya maruz kalarak buharlaşmasını yavaşlatmak için; klima, pervane ve saç kurutma makinesi gibi aletlerden gözlerinize direkt hava üflemesinden kaçının. Rüzgarlı havalarda dışarı çıkacaksanız, gözlerin etrafını saran gözlükler takın. Gözlerinizi ovuşturmayın” diyerek sözlerine son verdi.(İHA)