GÜZEL KÖYÜM

Bende bir köylü çocuğuyum. Köyümden biraz uzak kaldım ama Allah bana bütün Anadolu’yu gezmeyi nasip etti. 25 yıl dolaştım. Köyleri gezdim, köylüleri tanıdım hep dinledim. Yurdumuzun her köşesi ayrı bir güzel. Her köşesinde farklı bir kültür, farklı bir doğa, farklı bir lezzet, farklı bir yapı var. Ama itiraf edeyim. Bütün köylülerimizin dili aynı. Benim için köylümün dili yüreğidir. Bizler yani biraz okumuş insanlar, bir yere gidince, bir mecliste oturunca köylerimizle ilgili sorunları konuşuruz. Ve ne yazık ki sonuç dönüp dolaşır, ya tarıma ya da hayvancılığa varır. Yani kırsal kalkınmayı, kırsal kalkınma projelerini konuşuruz. Ama maalesef ki çoğu zaman görmeden, duymadan konuşuruz. Şunu çok iyi anlamak lazım. Kırsal nedir, kalkınma nedir. Bugüne kadar Cumhuriyetin kurulumundan bu yana birçok proje ortaya atılmış. Ama birçoğu tamamlanmamıştır.
Ne yazık ki kentleşmenin arkasındaki göç hareketleri de işin tuzu biberi olmuştur.
Kırsal evet kırsal kalkınabilir. Dünyadaki değişik ülkeleri incelediğimizde çok farklı kalkınma modelleri yapılmakta ve bir kısmının da çalışmaları devam etmektedir. Dünyanın her bölgesinde kırsal yani köy kalkınma modelleri vardır. Ama Avrupa’da farklı, Amerika kıtasında farklı, Afrika’da farklı. Yani her bölge için farklı kalkınma modelleri geliştirilmiştir.
Örneğin Hindistan’da 1980’lerden bu tarafa kırsal kalkınma modelleri denenmiştir. Ben bir kısmını incelediğimde genelde Avrupa’dan, dünyanın değişik ülkelerindeki sivil toplum kuruluşlarından, Uluslararası Kalkınma Ajanslarından ve bazı güçlü sermayeli özel sektör yatırımcılarından da bu projeler desteklenmiştir.
Projelerin içeriğine baktığımızda daha çok tarım, hayvancılık, su, ekolojik tarım, yerel üretimler, eğitim, sosyal yapı ve dezavantajlı gruplar var. Ama projelerin en önemli özellikleri şöyle. Proje öncesi çok amaçlı bir çok araştırma yapılıyor. Yani bütün teknik ve alt yapı, coğrafi özellikler, toprak yapısı, eğitim seviyesi, Pazar araştırmaları gibi bir çok konuda araştırmalar yapılıyor. Ondan sonra radikal kararlar alınıp projelere başlanıyor. Ama en sevdiğim tarafı şu ki, bu projelerin. Kesinlikle çok iyi bir takip ve kontrol sistemi var. Kesinlikle projenin devamında yıllarca takip ediliyor. Ve kesinlikle proje paydaşları ciddi eğitimlerden geçiyor. Ülkemizde de son yıllarda oldukça yoğun kalkınma planlamaları yapılmakta. Bununla ilgili bakanlıklarca belirli tarihlerde kalkınma projeleri desteklenmektedir. Tabi ki bu projelerin geri dönüşümünü zamanla bekleyip göreceğiz.
Peki diyelim ki, bizde proje yapmak istiyoruz. Ama finansımız yok. Yapabilir miyiz. Neden olmasın. O kırsal dediğimiz köylerimizde hayat bulur. Her kalkınma bir proje değildir. Bizlerde istesek bir araya gelerek, konuşarak, sorunları paylaşarak, dertlerimizi ortak bir zeminde tartışarak, neden çözüm üretemeyelim ki. Belki fark edemediğimiz, farkında olamadığımız bir şeyler buluruz. İşte belki o zaman;
Topraklarımız yeniden yeşerir,
Gençlerimize köyüne döner,
Belki, tarım hayvancılık adına daha kaliteli üretim teknikleri geliştiririz.
Yeter ki isteyelim.
Çözüm nasıl olacak derseniz, çözüm köylümün o sevgi dolu yüreklerinde.
Çünkü bizim köyümüz köylümüz çok çok farklı ve özel.. Dolayısıyla farklı bir kalkınma modeli ile bu iş çözülebilir.
Veteriner Hekim
Hakan Temur