Gidenin gelmediği, kalanın da gideceği bir dünya da yaşadıklarınız akıp giderken hayata geç kaldığınız oldu mu ?
Düşündünüz mü hiç giden kişiye söylemekte davranmakta geç kaldığınız herhangi bir şeyi ?
Ya da şu dakikaya kadar neden yapmadım dediğiniz bir şeyi ?
Bazen bir davranış olurken bazen bir söz bazen de bir alışkanlık olur bu.
Kitaplar…
Benim en büyük kayıbım diyebilirim.
16 yaşındayım ve okumayı öğrendiğimden beri neden bu alışkanlığı edinmedim diye düşünüyorum. Pişmanım çünkü geç kaldım.
Evet daha çok küçüğüm ama onca kitabı yaşamın ne zaman son bulacağını bilmediğimiz bir dünyada incelememek, okumamak kayıp.
Kitap okuma alışkanlığım yoktu bu zamana kadar.
Şimdi de zamanın da okumam gerekenleri okuyorum.
Geç kalınmışlıklarımı telafi etmek istiyorum.
Zaman yok, fırsat yok diyoruz ya.
Bahane.
İnsan istediği zaman istediği her şeye zaman yaratabilir.
Çünkü o isteyerek yaptığı şey zaten onun vaktini almaz ve yormaz da.
Hele bu kitap okuma alışkanlığını kazandıktan sonraki kattığı şeyleri gördükten sonra…
Eğer araştırırsanız kitap okumanın faydalarının bilimsel olarak da görebilirsiniz.
Toplumumuzda kitap okuyan insanlar çoğaldıkça, kültürel gelişme gerçekleşir, eğitim seviyesi yükselir. Eğitim seviyesi yükseldikçe bilinçli, mutlu yaşayan insanların sayısı artar.
Bu öyle bir süreçtir ki, eğitim insanı geliştirirken insan da eğitimi geliştirir.
Okuma alışkanlığı kazanmak bu anlamda toplumun geleceği için çok önemlidir.
Kitap okumayı alışkanlık haline getiren bir insan en büyük başarıya sahiptir.
Yaş farketmeksizin herkesin okumaya merakı olmalıdır, araştırmalıdır.
Evet kitaplar çok önemli bir yere sahiptir ama bunu sevemiyorsak bile gazete,dergi okumak gerekir.
Daima farklı dünyalara, bilgilere açık olmalıyız.
Ben sosyal mesafeyi korurken bu süreç boyunca evde kitaplıklarımızdaki okunmamış kitaplara göz atmanızı tavsiye ederim.
Geleceğe, kendimize ve bu insanlığa şuan yapabileceğimiz en iyi şey budur.
Evde kalmak ve gelecek nesil için çabalamak…