Her şey dâhil duvarlar hariç!
Fatih TEZCE’nin kaleminden..
“Uzunca bir duvar var…
İnceden bir duvar…
Sızılarımız inceden insanda…
Kırmızıyla yazılmış bir şiir kalmış duvarda…
Sonrası silinmiş…
Üzerini beyaz badana ile kapatmışlar…
Fırça izleri duruyor duvarda…
O fırçanın asıl izi kalpte…
Bunu kimse anlamıyor…
Kent, şiirleri çalıyor…
Kent bizi anlamayacak, biliyorum…
Zamanla insan, kent oluyor…
Buna kimse engel olamıyor…
Anlamak zihnimizdeki ayna…
Bunu da kent bilmiyor…
Rüzgâr en çok hangi sokağı süpürdüyse o sokağın yaprakları terk ediyor önce…
Deniz en çok hangi damlayı tutmuşsa elleriyle, en çok o damla kaçıyor denizden…
Ay ışığı en çok hangi ırmağı aydınlatmışsa o nehir kaçıyor Ay’dan…
Ya da İnsan…
Yani insan…
Evet insan…
En çok kime koştuysa insan; o, insanı yoruyor…
En çok kimi duyduysa insan; o,insana susuyor…
En çok kime baktıysa insan, gözlerinin perdesini çekiyor ona, evlerin perdesi gibi…
Yani duvarlar bugün de boş…
Bir de vefasızlığına üzülüyoruz sonbaharın…
Yapraklarını salmasına üzülüyoruz…
Rüzgârına kapılmasına da dünyanın…
Ve insana üzülüyoruz, insanca…
Sadece kendini düşünen insana…
Akşam oluyor…
Gün yorgun…
Sokaklar yalnız…
Issız kentlerde lambalar yalnız…
’Damlalar çıkarları için birikiyor’ diyor şair…
Ve bir ayet: ’Yeryüzünde böbürlenerek yürüme…’
Konuşmanın süresi doluyor…
’Artık söz bitti’ diyen on iki havarilerin İsa Aleyhisselama olan sadakatini ne zaman yaşayacağız, diye soruyoruz birbirimize…
Sadakat demek doğru söz demek…
Sadakat; sözle ‘sözlenmek’ demek…
Yağmur düşüyor ağaçlara…
Yapraklar delik deşik…
Vefasızlığı yaşayan insanın kalbi delik deşik…
Bunu kimse bilmeyecek…
Sen de bilemeyeceksin ey can…
Yeni bir ayın başlaması gibi sevinç duyulan…
Oyuna dâhil edilmiş bir çocuğun duyduğu gibi sevinç duyulan…
Sen de bilemeyeceksin…”
Tüm bunları düşünürken bindiğim beyaz renkli dolmuşta şu şarkı çalıyor…
’Vefasız bir kalbe saplandı diye, çıkarıp gönlümü atasım geliyor…’
Şiir, her şey dâhil diyor…
Sevmeye her şey dâhil…
Gün geliyor, zaman akıyor, ‘her şey dâhili’ oteller çalıyor…
Oteller dolu, duvarlar boş…
Fatih TEZCE