HUKUKİ BAKIŞ
HUKUK DEVLETİNDE HUKUKİ GÜVENLİK VE HUKUKİ BELİRLİLİK
1982 Anayasasının 2.maddesi ‘Türkiye Cumhuriyeti …… bir hukuk devletidir.’ İfadesine yer vermiştir. Hukuk devleti, temel hak ve özgürlüklerin tanındığı, güvence altına alındığı, hukuki güvenlik ve belirlilik ilkesinin bulunduğu, devletin kendisini hukukla bağlı kıldığı ve idarenin(devletin) faaliyetlerinin yargısal denetime tabi olduğu devlettir. Günümüzde hukuk devleti olmak bir idealdir ve devletler bu ideale ulaşmak için hukuk devletinin gereği olan bir takım ilkelere uymaya özen gösterirler. Bu amaçla hukuki düzenlemelere ve uygulamalara giderler.
Hukuk devleti birçok alt ilkeyi içerir. Bunlardan biri de hukuki güvenlik ilkesidir. Peki nedir bu hukuki güvenlik ilkesi?Anayasa Mahkemesi bir kararında hukuki güvenliğin tanımını ‘Hukuk güvenliği, temel hak güvencelerinde korunan ortak değerdir. Hukuk devleti hukuk normlarının öngörülebilir olmasını, bireylerin tüm işlem ve eylemlerinde devlete güven duyabilmesini, devletin de yasal düzenlemelerinde bu güven duygusunu zedeleyici yöntemlerden kaçınmasını gerektirir.’şeklinde vermiştir. Bu tanımdan da anlaşılacağı üzere hukuki güvenlik vatandaşın ülkedeki hukuka olan güveninin korunması anlamına gelmektedir. Bireyle devlet arasındaki ilişkiler açısından bu ilke son derece önemlidir. Vatandaşın devlete olan güvenini kaybetmemesi , yaptığı işlemlerin sonucunun öngörülebilir olması demokratik, çağdaş hukuk devletinin de olmazsa olmazdır.
Hukuk devletinin bir diğer alt ilkesi hukuki belirliliktir. Bu ilke hukuki güvenlik ilkesi ile de yakından ilişkilidir. Yine Anayasa Mahkemesi bir kararında ‘Belirlilik ilkesi, hukuksal güvenlikle bağlantılı olup birey yasadan belirli bir kesinlik içinde , hangi somut eylem ve olguya hangi hukuksal yaptırımın veya sonucun bağlandığını, bunların idareye hangi müdahale yetkisini doğurduğunu bilmelidir. Ancak bu durumda kendisine düşen yükümlülükleri öngörebilir ve davranışlarını ayarlar.’ demiştir. Özü itibariyle hukuki belirlilik ilkesi, devletin vatandaşa karşı yapılacak düzenleme ve uygulamaların önceden bilinebilmesini sağlayacak derecede açık, erişilebilir, anlaşılabilir, düzenli, sürekli, birbiriyle tutarlı bir hukuk düzeninin sağlanmasıdır. Bu kapsamda bireyler hangi davranışlarının cezayı gerektirdiği, hangi hukuki faaliyeti yaptıklarında veya yapmadıklarında hangi hukuki sonuçlarla karşılaşacaklarını önceden bilmekte ve ona göre hareket etmektedirler.Bunları bilen vatandaşlarda hukuki sonuçların varlığına ve hukuk düzenine güven duyacaklardır. Böylece hukuki belirliliğin olduğu yerde hukuki güvenliğin olması da kaçınılmazdır. Şöyle ki; kanunda düzenlenmiş bir suçun hangi cezayı gerektirdiği açık, net ve anlaşılabilir, aynı zamanda erişilebilir ise hukuki belirlilikten bahsedebiliriz. Bu suçun gerektirdiği ceza miktarını kabul ederek suçu işleyen kişinin, kanunda belirtilen miktarda cezayı almış olması halinde de hukuki güvenlikten bahsetmek mümkündür.
Şunu unutmamak gerekir, hukuk devletinde hukuki güvenlik ve belirlilik ilkelerini sağlamak gerektiği gibi hukuki öngörülebilirlik, hukuki istikrar, kazanılmış haklara saygı, kişilerin haklı beklentilerinin korunması, idari faaliyetlerin şeffaf ve belirli olması gerekir. Tüm bu ilkeler bir bütün olarak uygulandığı takdirde vatandaşın devletine olan güveni artacak daha huzurlu ve mutlu bir toplum inşa edilecektir.
Vatandaş devletine güvenebilmeli; bu güvenin tesis edilmesi için devlet dediğimiz aygıtında şeffaf, öngörülebilir ve belirli hukuki düzenlemelerle bunu sağlaması gerekir. Devlet ancak hukuk devleti olmanın gereklerini gerçekleştirdiği, hayata geçirdiği ölçüde güven verir, Biz vatandaşın huzuru, mutluluğu, refahı devletin ne kadar çağdaş, demokratik ve bir hukuk devleti olduğunun da göstergesidir.