ADİL YARGILANMA HAKKI
Anayasamızın 36.maddesi,Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin(AHİS)de 6.maddesinde yer alan ‘Adil Yargılanma Hakkı’ yargılamanın adil ve hakkaniyete uygun bir şekilde yapılıp yapılmadığını denetler. Hiç kuşkusuz çağdaş, demokratik bir hukuk devletinde Hukukun Üstünlüğü ilkesi uyarınca yargılamaların adil bir şekilde yapılması bir gerekliliktir.
2001 yılında yapılan değişiklikle ‘Hak Arama Hürriyeti’ başlığı altında anayasamızın 36.maddesi ‘Adil Yargılanma Hakkını’ tanımıştır. Ülkemizde bu hakkın denetimi Anayasa Mahkemesi(AYM) eliyle yapılmaktadır. Zira AYM bireylerin temel hak ve özgürlüklerinin ihlal edildiği iddiasını anayasa, AHİS ve Türkiye’nin taraf olduğu ek protokollerde tanınan haklar bakımından inceler. Bu nedenle Türkiye 2010 yılında AYM ’ye bireysel başvuru hakkını tanımış 2012 de de yürürlüğe koymuştur.
Türkiye aynı zamanda AHİS’i 1950’de imzalamış ve 1954’te onaylayarak iç hukukumuza dahil etmiştir.1982 anayasasının 90.maddesine göre AHİS kanun hükmündedir. Türkiye’de tüm iç hukuk yollarının tüketilmesi halinde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AHİM) ‘Adil Yargılanma Hakkı’ bakımından denetim yapmaktadır.
Adil yargılanma hakkı AHİS’in 6.maddesinde kapsamı da belirtilerek düzenlenmiştir.AHİS 6.madde 1.fıkrada ‘Her kişi gerek yurttaşlık hak ve yükümlülükleriyle ilgili uyuşmazlıklar gerek ceza alanında kendisine karşı yapılan bir suçlama konusunda karar verecek olan yasal, bağımsız ve yansız bir mahkeme tarafından davasının akla uygun bir süre içinde hak gözetirliğe uygun ve açık bir biçimde dinlenmesini istemek hakkına sahiptir.’ denilmiştir. Maddeden anlaşılacağı üzere bir inceleme yapılabilmesi için öncelikle yargılamanın ‘medeni hak ve yükümlülükler’ ya da ‘suç isnadı’ ile ilgili olması gerekir. Sonrasında da şu haklar bakımından denetim yapılır: Yasal, Bağımsız ve Tarafsız Mahkemede Yargılanma Hakkı, Makul Sürede Yargılanma Hakkı, Hakkaniyete Uygun Şekilde Yargılanma Hakkı, Aleni Yargılanma ve Hüküm Hakkı.6. Madde genel bir düzenleme olup AHİM ’ingenişletici yorum metodu yoluyla belirlediği artık AHİM içtihadı haline gelen haklarda söz konusudur.
Yargılamanın kanunla kurulmuş, yargıçlardan kurulu bir makam önünde yapılması son derece önemlidir. Yargı erkinin yürütme ve yasama organından bağımsız olması hiçbir makam ya da merciden emir ya da talimat almaması mahkemenin bağımsızlığını gösterir. Mahkemenin tarafsızlığı ise hak arayan bireylerde güven tesis eden görünümün varlığı anlamına gelmektedir.
Hakkaniyete uygun yargılama kapsamında ise Mahkemeye Erişim Hakkı, Silahların Eşitliği, İddia ve Savunmada Bulunma Hakkı, Çelişmeli Yargılama, Mahkeme Kararlarının Gerekçeli Olması gibi haklar yer alır.
Makul sürede yargılanma hakkı uyuşmazlığın sürüncemede kalmasına engel olmak böylelikle uyuşmazlık konusu hakka bir an önce ulaşmayı sağlamak için getirilen elzem bir ilkedir.
Aleniyet ilkesi ise yargılamanın kamuya açık yapılmasıdır. Amaç ise mahkemenin keyfiliğinin önüne geçilmesi, tarafsızlığın sağlanması ve geniş anlamda yargılamanın kamu tarafından denetlenmesidir.
Suç isnadının karara bağlandığı yargılamalarda’ Masumiyet Karinesi’ ve ’Suçla İthamEdilen Kişinin Asgari Hakları’ öne çıkmaktadır.AHİS’in 6.madde 2.fıkrası Masumiyet Karinesini 3.fıkra ise Suçla İtham edilen Kişinin Asgari Haklarını düzenlemiştir. Suçla itham edilen kişinin asgari hakları ise şunlardır: Kendisine yöneltilen suçlamanın nitelik ve nedeninden, en kısa bir zamanda, anladığı bir dilde ve ayrıntılı biçimde bilgili kılınmak. Savunmasını hazırlamak için gerekli zamana ve kolaylıklara sahip olmak.Kendi kendini savunmak ya da kendi seçeceği bir savunucu ya da eğer bir savunucu atanması için parasal olanaklardan yoksun bulunuyor ve adaletin esenliği gerektiriyorsa , mahkeme tarafından atanacak bir avukatın ücretsiz yardımından yararlanmak. İddia tanıklarını sorguya çekmek ya da çektirmek, savunma tanıklarının iddia tanıklarıyla özdeş koşullar içinde çağrılması ve dinlenmesini istemek. Duruşmada kullanılan dili anlamıyor ya da konuşamıyorsa bir çevirmenin yardımından ücretsiz yararlanmak.
Hukukun varlık nedeni adalettir. Adaleti tesis etmek barış ve huzur içinde yaşayan, demokratik, çağdaş bir toplun inşa etmektir. Bu da ancak hukuk devleti sayesinde gerçekleşir. Hukuk devleti olmak sadece anayasada yazılı olmaktan ibaret olmayıp hukukun üstünlüğüne inanan temel bir insan hakkı olan ‘Adil Yargılanma Hakkını’ hayata geçirip içselleştirmekten geçmektedir.