Kimi vicdan kimi cüzdan derdinde !
Oktay ZERRİN’in kaleminden..
Artık bizler bunları yazmaktan usandık fakat muhatapları hiç usanmadı ve de hiç utanmadılar! Yine anaların akan gözyaşları dinmek bilmedi; yine toplumdaki ve ülkedeki tedirginlik had safhaya erişti.
Arabasıyla hava atarken; yayaların, vatandaşların hayatlarını da tehlikeye atan şehir magandaları yine eskiden olduğu gibi hortlamaya başladı!
Doğrusu halimiz evlere şenlik! Verilen sözlerin kulak ardı edilmesi, memur ve emeklilerin dişinin kovuğuna bile gitmeyen sözde zam oyalamaları maalesef ülkemiz vatandaşlarını oldukça rahatsız ediyor.
Et, sebze, yağ, süt, bal gibi temel ihtiyaçları elde edebilmek için saçını, ömrünü süpürge yapan; okullarda okuyan çocuklarını sabah harçlıksız okula gönderirken yutkunan velilerin hali ortada!
Bu tabloyu daha da genişletmek, yelpazeyi geniş tutmak mümkün de, bunları şimdi listelesek ne çıkar ki? Yine çaresizlik, yine umutsuz bir vâka olarak karşımıza çıkmayacak mı?
Pazara, çarşıya parasızlıktan çıkamayan aileler, doğalgaz ve aşırı zamlanan su, elektrik gibi biriken borçlarını ödeyemeyenler ve açtıkları iş yerini bir ay gibi bir süre bile olmadan kepenk kapatan esnaflar ve benzerlerini saymamız mümkündür.
Olumlu icraatlar da var elbette fakat olumsuzlar daha fazla olarak görünüyor. Biz biz olalım, siz siz olun ki; bu ülkenin vatandaşlarına daha iyi, daha müreffeh bir vatan coğrafyasında yaşayabilme hak ve özgürlüğü sağlayalım.
Yoksa bu huzursuzluk ve çekişmeler, yaşanan tat vermeyen toplumsal olayların önüne geçmemiz beklenmesin. Sadece manevi refahın temin edilmesi; dört dörtlük bir hayat ve dünya anlamına gelmez. Aksine mâna ve maneviyatın yanısıra, maddi imkânları da seferber etmeliyiz.
Daha güzel, daha aydınlık ve mutlu bir dünya ve hayat özlemi ve isteğiyle hoşcakalın değerli okurlarım!