OKUYALIM MI!!!….

Okumak bir eğlence gibi görünse de, aslında yapmış olduğunuz bedeninize ve zihninize yardımcı olmak gibi bir şeydir.. Dolayasıyla tek başına sadece bilgi yeterli değil. Okumak daha önemli olabilir. Okumaktan hoşlanmayabilirsiniz, ama faydalarını öğrendikten sonra fikrinizi değiştirebilirsiniz. Okumakla zihninizi, hayal gücünüzü ve kişisel becerilerinizi geliştirebilirsiniz. Kariyer basamaklarını hızlı çıkacağınız gibi, çok ciddi projeler üretip, çok ciddi paralar kazanabilirsiniz. Dünyada da zaten baktığınız zaman, okuma alışkanlığı yüksek olan toplumlarda ekonomik gelişiminde çok üst düzeylerde olacağını göreceksiniz.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun 2019/2020 verilerine göre Türkiye’nin kitap okuma oranı çok düşük. Ülkemizde kitap okumaya ayrılan süre günde yalnızca bir dakika. (Ben de burada halk tabiriyle hani konuşurken ısrarla bi dakkaa deriz ya gerçekten bi dakka) Dahası, kitap okumak için bir dakkika ayırıyoruz ya;
Televizyon 6 saat,
İnternet 3 saat ayrılıyor.
(UNESCO) verilerine göre Türkiye, kitap okuma oranında dünyada 86’ncı sırada, yoksul Afrika ülkeleriyle aynı kategoride. TÜİK’e göre ise Türkiye’de kitap, ihtiyaç listesinin 235’inci sırasında yer alıyor. Dünyada kitap için kişi başına harcanan para ortalama 1,3 dolarken, Türkiye’de çeyrek dolar.
İşte ne kadar üzücü değil mi; kitap okumak bu kadar mı zor;
Kitap okursanız;
Kelime hazineniz gelişir. Bilgi dağarcığınız genişler, insanlar ve çevrenizdekilerle daha iyi ve hızlı iletişim kurarsınız. Çağın hastalığı diyoruz ya ‘’stres,, daha kolay baş edersiniz. İşinize, aşınıza daha iyi odaklanırsınız. Yazma ve düşünme yetenekleriniz güçlenir. Fikirleriniz genişler, yeni projeler geliştirirsiniz. Başarıya müthiş odaklanırsınız. Konuşma ve anlatma ve algılama yeteneğiniz sürekli gelişir. Her toplumda aranan, söz sahibi olan bir insan olurusunuz. Okuyan insan herkese güven verir. Çünkü öz güven üst düzeydedir. Siz okudukça, her engeli çok daha kolay ve çabuk aşarsınız. En güzeli ne biliyor musunuz. Kitap o kadar güzel bir şey ki; okurunu güzelleştirir, okurunu anlayışlı insan, anlayan insan yapar. kitap okuyan toplumlarda sevgi ve saygı bağları güçlenir, kitap okuyan toplumlar üretken olur, kitap okuyan toplumlarda asla ve asla savurganlık olmaz, refah yüksektir. Kitap okuyan insan önce kendisiyle, sonra da dünyayla barışık insandır. Peki hiç merak ettiniz mi, topluma mal olan, dünyaya mal olan büyük lider ve bilim adamlarının neden çok kitap okuduğunu. Şöyle bir bakalım isterseniz;
Enver Ziya Karal’ın Atatürk için bir tespiti: “Atatürk’ün tükenmez enerjisinin ilk aşaması; yetişme tarzında görülür. Kendi çabası ile Fransızca öğrenmiş ve bu dilde yazılmış askerlik, siyaset, hukuk ve edebiyat üzerine eserler okumuştur.”

Atatürk’ün yardımcısı olan Cemal Gramda bir hatırasını şöyle anlatıyor: “Bir gün yine Atatürk, tarihle ilgili kalın bir kitap okuyordu. Öylesine dalmıştı ki çevresini görecek hali yoktu. Ülke ile ilgili bir sürü sorun dururken Devlet Başkanı’nın kendini tarihe vermesi, Vasıf Çınar’ın biraz canını sıkmış olacak ki Atatürk’e şöyle dediğini duydum:”
“Paşam! Tarihle uğraşıp kafanı yorma. 19 Mayıs’ta kitap okuyarak mı Samsun’a çıktın?”
Atatürk, Vasıf Çınar’ın bu samimi yakınmasına gülümseyerek şöyle karşılık verdi: “Ben çocukken fakirdim. İki kuruş elime geçince bunun bir kuruşunu kitaba verirdim. Eğer böyle olmasaydı, bu yaptıklarımın hiçbirini yapamazdım.”
Wiliam Pitt, yirmi yaşında iken “Milletlerin Serveti” isimli Adam Smith’in yazdığı kitabı okumuş. Bu kitaptan esinlenerek bir iş kurmuş. Ve sonrasında İngiltere tarihinin en başarılı başbakanlarından biri olarak tarihe geçmiştir. Pitt bütün siyaset kurgusunun temelinde bu kitaba belirleyici olmuştur.
Thomas Edison’un, malesf ki okul hayatı bir öğretmeni yüzünden çok çabuk bitmiştir. Biyografisinde eğitim durumuna baktığınızda ‘’kendi kendine eğitimli,, olarak yazar. Ampülü o keşvetti, bir sürü paten ve ödüller aldı. Ulaştığı başarılarda en büyük payın ‘’annesine,, ait olduğunu söylüyor. Annesi sürekli olarak onu faydalı kitaplar okumaya yönlendiriyordu. Edison bir şey icat etmek istediği zaman; o konu ile ilgili ne kadar kitap varsa okuyor ve kitapları, bıraktığı yerden işe başlıyordu.
Barış Manço’yu yılda 500.000 km yol kat ederdi. Ama Kütüphanesi binlerce kitapla doluydu.
Türkiye’nin yakın tarihine damgasını vuran merhum Turgut Özal , merhum Adnan Kahveci’nin bulundukları konuma yükselmelerinde, kitap okumaya verdikleri büyük önemin etkili olduğunu kamuoyu bilmektedir.
Yazar olan Maksim Gorki bir fırında çıraklık yaptığı yıllarda, Tolstoy’ un bir eserini okurken adeta kendinden geçmişti. Bir ara havaya kaldırdığı kitaba uzun uzun baktı ve şunları söyledi: “Kâğıdın içinde sihirli bir şey mi var acaba?”
lbn-i Sina 10 yaşına bastığında birçok ilim dalında çok şeyi öğrenmişti. Tabi ki kitap okuyarak.
Telefonu icat eden G. Bell, bu fikri Alman yazar Helmholtz’un sesle ilgili bir eserinden almıştır.
Uçağı icat eden Wright Kardeşler, bu fikri yine bir kitaptan almıştır. Elektriğin babası J. Faraday, bir kimya kitabından ilham almıştır. Henry Ford, otomobil yapma fikrini bir Fransız yazarın ziraat dergisinde yayımlanan bir makalesinden almıştır. Bill Gates, Warren Buffett ve Oprah, Hepsi 5-Saat kuralını kullanıyor.
Milyarder girişimcilerden; Warren Buffett, beş gazete ve 500 sayfalık kurumsal raporları okumak için günde beş ila altı saat harcıyor. Mark Zuckerberg iki haftada bir en az bir kitap okuyor. Ellon Musk günde iki kitap okuyarak büyüdü. Mark Cuban her gün 3 saatten fazla okuyor. Arthur Blank, günde iki saat okuyor. Milyarder girişimci David Rubenstein, haftada altı kitap okuyor. Dan Gilbert, günde bir ila iki saat okuyor.
Peki hiç düşündünüz mü; hadi devlet adamlarını, siyasetçileri, bilim adamlarının okuması normal hatta gerekli diyebilirsiniz. Ama asıl sihir burada , İŞTE OKUYAN DEVLET ADAMI, İYİ BİR SİYASETÇİ VE BİLİM ADAMI OLABİLİYOR… Peki Ellon Musk dünyanın en zengin insanlarından birisi, okumaya veya öğrenmeye ihiyacı var mı.. Yok diyebilirsiniz. Ama işte yazımın başında demiştim ya ‘’dünyanın en çok kazandıran mesleği,, nedir diye sorarsanız. İşte karşılığını umarım anlamışsınızdır.
Sevgi dilinizden, hoşgörü kalbinizden eksik olmasın…..

Hakan Temur

Veteriner Hekim