Rapor alan çalışanlar dikkat! Koronavirüs ve salgın hastalıklar raporlu çalışanların parası…
Son günlerde seyahat edenlere koronavirüs sebebiyle yapılan karantina uygulaması ve salgın hastalıklar çalışanların raporluyken haklarını gündeme getirdi.
Çalışanlar eğer hastalanır ya da çeşitli nedenlerle rapor alırlarsa maaşları nasıl ödenecek. Rapor parası nasıl yatırılıyor ve nasıl hesaplanıyor? Rapor parası almak için ne yapmak lazım? Peki gereksiz alınan rapor işten eder mi? İşte bütün bu soruların cevapları
Son günlerde dünyada gündem olan koronavirüs Türkiye’de de halkın arasında çok konuşuluyor. Alınan tedbirler ile Türkiye bu tehlikeden uzak duruyor. Bu noktada özellikle Sağlık Bakanlığı’nın önerilerini dikkatle takip edip uygulamak gerekiyor. Bu arada virüs şüphesi görülenler ya da seyahatten dönenler için 14 günlük bir karantina uygulaması da yapılıyor
Peki bu tür uygulamalarda ya da hastalık durumunda alınan raporlarda çalışanların hakları neler? Bu günlerde rapor konusu da çalışanların gündeminde yer almaya başladı. Çünkü raporlu çalışanlara maaşları belli şartlar dahilinde SGK tarafından ödeniyor.
NASIL YATIRILIYOR?
Rapor parası; hastalık, iş kazası, doğum gibi çeşitli nedenlerle sigortalı çalışanların iş görememezlik raporu alması durumunda devlet tarafından çalışanın hesabına yatırılıyor. İşverenin raporu SGK’ya bildirmesinin üzerinden en geç 15 gün geçmesiyle birlikte çalışanlara ödeniyor. Bu ödeme genel olarak kamu bankaları aracılığı ile yapılıyor.
RAPOR PARASI NEDİR?
Geçici iş göremezlik, sigortalı bir çalışanın, hastalık, iş kazası, doğum gibi durumlarda Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından yetkilendirilmiş olan sağlık kuruluşları veya hekim raporlarında yazan istirahat süresince geçici bir süre iş yapamamasıdır. Rapor ücreti ise bu belgeye sahip olan kişilerin işe gitmediği süre için Sosyal Güvenlik Kurumunun kişiye ödediği ücrettir. Bu ücret kişinin brüt maaşı üzerinden hesaplanır.
ŞARTLAR NELER NASIL HESAPLANIR?
İş göremezlik ödeneği alabilmek için, iş göremezlik raporu aldığınız tarihten 1 yıl önceki tarih içinde en az 90 gün prim yatırmanız gerekiyor. Rapor parası almak için raporunuzun üç gün ve daha fazla sürede olması gerekiyor. Rapor parasını hesaplamak için öncelikle ilk üç aylık brüt gelir toplanır ve raporlu olunan gün sayısına bölünür. Günlük rakam üzerinden hesap yapılır. Burada brüt ücretin üçte ikisi çalışana ödenir.
Örnek: İlk Üç Aylık Brüt Gelir: 3000+3000+3000=9000 TL
Son üç aydaki prim günü: 30+30+30=90
Raporlu olunan gün sayısı: 15 (Ayakta tedavi)
Rapor parası ödenecek gün sayısı= 15-2=13 gün.
9000 / 90= 100 TL günlük brüt gelir.
100 * 13= 1.300 TL
(1.300 / 3) * 2 =866,66 TL (15 günlük rapor parası)
ÇOK RAPOR ALAN İŞTEN ATILABİLİR Mİ?
Raporlu işçi işe gelmediğinde ücretini alabiliyor. Ancak sürekli rapor alanlar dikkat! Başınız yanabilir
Çalışanlar açısından yasalarımızda izin yapabilecekleri birçok alan bulunuyor. Yıllık ücretli izinler dışında resmi tatiller, mazeret izinleri ve zaman zaman kullanılan idari izinler de bulunuyor.Bunların dışında bir de zorunlu olarak işe gelinemeyen anlar oluyor. Yani hastalık durumları. Doktorların verdiği raporlar işyerine gelmeme gerekçesi olarak kullanılıyor. Buna işveren de itiraz edemiyor. Ancak en çok suistimal edilen konuların başında da rapor geliyor.
İŞTEN KAÇMAK İÇİN…
Gerçek rahatsızlıkların dışında mazeret izni alamayan ya da işten kaçmak isteyen çalışanlar rapor alarak izin yapabiliyor. Burada ‘rapor almak’ tabiri kullanılıyor olsa da neticede raporları doktorlar ‘veriyor.’ Eğer sahte bir rapor durumu varsa bunu alan kadar veren doktorun da sorumlu olması gerekiyor. O yüzden hekimlerin de bu konularda dikkatli olmaları lazım, Ancak yasalarımız işverenleri bu konuda koruyan düzenlemeler içeriyor.
Yani sahte raporlar aslında işçinin başını yakabiliyor.
TATİLLERİN ARKASINDAN GELEN RAPOR
Sık sık alınan raporlar işyerindeki işleyişi bozuyorsa, tatillerin arkasına takılan raporlar gibi kötü niyet taşıyorsa tazminatsız atılma bile gündeme gelebiliyor. Sık rapor aldığı için çıkarılan bir çalışanın işe geri dönüş davasını kazanması da söz konusu olamıyor. Raporlarda ortaya çıkan uygulamaları üç ayrı başlıkta inceleyebiliriz.
1) SÜREKLİ ALINAN RAPORLAR:
Çalışanlar 3-4 günlük raporları sık sık alıyor ve iş akışını bozuyorsa burada işveren için geçerli nedenle fesih imkânı ortaya çıkıyor.
İşveren işçinin davranışlarından dolayı geçerli nedenle iş akdini feshetmeden önce yazılı savunma almalı. İşverenin ihbar ve kıdem tazminatı ödemesi yükümlülüğü bulunuyor. Ancak işten çıkartma geçerli nedene dayandığı için de işe geri dönüş davası kazanılamıyor.
2) SÜRESİ UZUN RAPORLAR:
Uzun süreli kesintisiz raporlarda ise raporun süresi işverene çeşitli haklar veriyor. Bunlar arasında işten çıkarmak da var. Raporun ihbar süresini 6 haftayı aşması durumunda işveren için sözleşmeyi haklı nedenle feshetme imkânı doğuyor.
Doğum ve gebelik hallerinde ise farklı uygulama bulunuyor.
Orada analık izinlerinden sonra süre başlatılıyor. Kıdemi 6 hafta olan işçi için ihbar süresi 2 hafta, 6 ay-1.5 yıl olan için 4 hafta, 1.5 yıl ile 3 yıl arasında olan işçi için 6 hafta ve 3 yıldan fazla kıdemi olan işçi için 8 hafta olarak belirleniyor.
3) HASTALIK DIŞI RAPORLAR
Çalışanlar rapor alma işini suistimal ediyorlarsa bu kez durum farklılaşıyor. İşveren sık sık rapor alan ve bunu alışkanlık haline getirip ‘işten kaçma’ aracı gibi kullanan işçileri için gelen raporları hakem hastaneye götürebilir.
Eğer işçinin dürüst olmadığı tespit edilirse haklı nedenle derhal fesih işlemi yapılabilir. Üstelik işçinin kötü niyeti olduğu için burada tazminatsız işten çıkarma da gündeme gelir.