SAMSUN SALGIN RAPORU
Samsun Tabip Odası Başkanı Murat Erkan; “Samsun’daki hastanelerde kesin ya da şüpheli/olası Covid-19 tanısıyla yatırılarak izlenen/tedavi edilen sayısı 400’e yakın olduğu tahmin edilmektedir.” dedi.
Dünya ile birlikte ülkemizde de görülen Korona Virüs salgını pek çok alanda etkisini göstermektedir. Hem ülke genelindeki salgınla hem de Samsun içerisindeki Korona salgınıyla ilgili açıklamada bulunan Samsun Tabip Odası Başkanı Murat Erkan; “Alınan önlemlerin sağlık alanında olanlarının, öncelikle ve en üst düzeye çekilmesi gerekmektedir.” diye aktardı.
AÇIKLAMALARDA EKSİKLER VAR
Açıklamasının devamında Erkan; “En son 30 Mart 2020 itibarı ile Sağlık Bakanlığı web sitesinde; yapılan test sayısı 76.981 toplam vaka sayısı 10.827 toplam vefat sayısı 168, toplam yoğun bakımda yatan hasta sayısı 725, toplam entübe hasta sayısı 523, toplam iyileşen hasta sayısı 162 olarak açıklanmıştır. Yapılan açıklamalarda sadece PCR testi pozitif çıkan “vaka”ların esas alındığını, hastanelerde yatan ya da ayaktan takip edilen “şüpheli/olası vaka” (klinik ve radyolojik olarak pozitif sayılanların) sayılarının yer almadığını söylememiz gerekiyor.” İfadelerini kullandı.
SAMSUN’DA 400’E YAKIN HASTA ŞÜPHESİ
Salgının Samsun özelindeki değerlendirmesinin ise ancak sahadan edinilen bilgilerle yapılabildiğini söyleyen Erkan; “Samsun Tabip Odası olarak 17 Mart itibarıyla Salgın nedeniyle Salgın Takip Kriz Masası oluşturulmuştur. Bu çalışma gurubuyla; özellikle merkezde konuşlanan büyük hastanelerde sürecin işleyişi, yaşanacak aksaklıklar ve müdahale noktalarımızın gözlemlenerek belirlemesi amaçlanmıştır. En son değerlendirmemiz sonucunda Samsun’daki hastanelerde kesin ya da şüpheli/olası Covid-19 tanısıyla yatırılarak izlenen/tedavi edilen sayısı 400’e yakın olduğu tahmin edilmektedir. Yine kesin ya da şüpheli/olası Covid-19 tanısıyla yatırılan izlenen 5’i hekim olmak üzere toplam 15 sağlık çalışanı vardır.” diye kaydetti.
TESTLERİN SAYISI YETERSİZ
Samsun’da günlük yapılan test sayısıyla ilgili kesin bilgi alınamadıklarını aktaran; “Ancak testlerin tek bir noktadan çalıştığı düşünüldüğünde; günlük en fazla 600 testin yapılabileceği öngörülmekte, Samsun içinse bu sayının günlük bir kaç yüz civarı olduğu tahmin edilmektedir. Alınan numunelerden ancak iki gün sonra sonuç alınabilmektedir. Salgınla mücadelede en önemli kriter olan test sayısı ne yazık ki arzu edilen sayıların çok altında seyretmektedir.” dedi.
HASTANELERDE YÜKSEK DOLULUK ORANI
Açıklamalarına devam eden Erkan; “Eğitim ve Araştırma Hastanesi salgında hastaların ağırlıklı toplanma merkezi olarak görülmektedir. Vakaların ağırlıklı olarak toplandığı bir diğer merkez OMÜ Tıp Fakültesi Hastanesidir. İki merkez arasında Eğitim Araştırma Hastanesi daha hazırlıklı ve organize görüntü vermektedir. Gün itibarıyla, Eğitim Araştırma Hastanesi’nin kapasitesi, kesin ya da şüpheli/olası Covid-19 tanısıyla yatırılan hastalardan dolayı yüksek doluluk yaşamaktadır. Aynı durumun OMÜ Tıp Fakültesi Hastanesi için de kısa süre içinde görüleceği aşikârdır. İlerleyen günlerde dolulukla ilgili sürecin artarak devam edeceği düşünülmektedir.” uyarısında bulundu.
ÖNLEMLER YETERSİZ
Samsun’da bulunan tüm hastanelerin salgın hastanesi ilan edilmesiyle birlikte diğer hastalıkların tedavisi konusunda sıkıntıların ortaya çıkabileceği konusuna vurgu yapan Erkan; “Salgın ortamlarında toplum sağlığı açısından sekonder zarar (ikincil zarar) olarak ifade edilen bu duruma ilişkin net bir açıklama yapılmamıştır. Kentte toplumun genelinde alınan önlemelere uyum orta-düşük düzeyde gözlenmekte ve bu salgınla etkili mücadele için yeterli görülmemektedir.” ifade etti.
BİRLİKTE BAŞA ÇIKACAĞIZ
Erkan açıklamasına şu şekilde devam etti:
“Bugüne kadar olan süreçte Samsun Tabip Odası bir defa İl Hıfzıssıhha toplantısına bir temsilciyle katılabilmiştir. 29 Mart’ta her ilde kurulmasına karar verilen İl Pandemi Kurulu’na odamız davet edilmemiştir. Hâlbuki herkesin yaşam hakkının korunması için bu tür kurullarda işbirliği yapılması hukuksal düzenlemeler uyarınca gerekli ve zorunludur. Bu gerekliliğin hukuksal ifadesi Anayasanın 56. Maddesinde, 6023 sayılı Türk Tabipleri Birliği Kanununun 1. ve 4. Maddelerinde, 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanununun 3. Maddesinde, 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanununu hükümlerinde ve Danıştay kararlarında yer almaktadır. Meslek örgütlerinin, hazırlık ve uygulama sürecine dâhil edilerek bu sorunla hep birlikte baş çıkacağımıza inanıyoruz.”