SB SUSHİ BAR, ATAKUM’DA!
Samsun’un Atakum İlçesi’nde 3 yıl önce faaliyete geçen SB Sushi Bar, Japonya’nın dünyaca ünlü lezzetini Samsunlularla, hatta Karadeniz Bölgesi’yle buluşturmaya devam ediyor
Genel olarak, “Çiğ deniz ürünleri ve sebzeler gibi çeşitli malzemelerle birlikte, biraz şeker ve tuz ile hazırlanmış sirkeli pirinçten oluşan geleneksel bir Japon yemeği” olarak tanımlanan suşi, yaklaşık 3 yıldır Samsunlular’ın damak zevkine hitap ediyor. Atakum’da faaliyetini sürdüren SB Sushi Bar, japonya’nın, artık tüm dünyanın bildiği bu lezzetini Samsunlulara sunmaya devam ediyor.
5‘İNCİ ÜNİVERSİTE İÇİN OMÜ’YE!
Atakum SB Sushi Bar’ın başarılı işletmecisi, genç iş insanı Sinan Uysal, 55Yenigün Gazetesi’ne çok merak edilen suşi ve her geçen gün ünlenen restoranları hakkında önemli bilgiler sundu. Henüz 25 yaşındaki girişimci, 3 üniversite bitirmesine(bunlardan biri gastronomi bölümü), açıktan bir de ‘marka iletişimi’ okumasına rağmen Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nde(OMÜ) bu kez Uluslararası Ticaret ve Lojistik eğitimi için geldiği kentte, ‘ilk suşi restoranı’nı açmak için kollar sıvamış.
KARADENİZ’İN TEK SUŞİ RESTORANI
Azerbaycan ve Rusya’da da iş deneyimi olan Sinan Uysal, “Buraya hem Türkiye’yi tanımak hem de okumak için geldim. Aldığım eğitimleri birleştirdiğimizde zaten restoran sektöründe ve ticaretin içinde olmam gerekiyordu” dedi. Suşi yapmayı Japon bir ‘sensei’den, yani ‘usta’dan öğrendiğini belirten Uysal, “Bu iş ve japonların ‘kaizen felsefesi(Japonca’da iyiye doğru değişim)’ hayat felsefem oldu. O yüzden burada suşi yapmak istedik. Hem düzgün direkt suşi yapan bir restoran yoktu hem de biz bu işi biliyoruz. Karadeniz’in genelinde suşi restoranı olmadığını bilmiyorduk aslında. Bugün Karadeniz’in tek suşi restoranı biziz. Amasya, Sinop, Ordu gibi daha yakın kentlerden çok fazla gelen oluyor”diye konuştu.
SUŞİ, ÇİĞ BALIK DEMEK DEĞİLDİR!
“Şu an 70 birbirinden farklı suşimiz var. İnsanlar suşi denemek istiyor ve buraya geldiklerinde biz onlara öneriyoruz” diyen Sinan Uysal, ayrıca şöyle devam etti:
“Çünkü ilk etapta çiğ balık yemek önyargılı yaklaşmalarına sebep oluyor, bu yüzden ilk önce biraz daha pişmiş ürünleri denemelerini tavsiye ediyoruz. Aslında suşi çiğ balık demek değil, insanlar orijinal suşiyi çiğ balık sanıyorlar ama suşi çiğ balık değil, ekşi pirinç demektir. Hatta Japonya’da bir restorana gittiğinizde şefe pirincinin güzel olduğunu söylemek gerekir çünkü asıl işlem pirince yapılır ve her şefin özel bir pirinç tarifi vardır. Ama tabi biz yavaş yavaş alıştırmaya çalışıyoruz, bildiklerimizi öğretmeye çalışıyoruz. Trabzon’da Japon şirketleri var ve orada çalışanlar gelip buradan suşi alıyorlar ve beğeniyorlar. O yüzden iyi olduğumuzu biliyoruz. Japonlar’ın da suşimizi beğenmesi bizim için özel ve önemli.”
SAİT PETERSBURG’DAKİ JAPON SENSEİ
Başarımı ve genç girişimci, “Neden özellikle uzak doğu mutfağını seçtiniz?” sorusuna ise, “Üniversiteyi ilk bitirdiğimde iş bulmak işin Moskova’dan Saint Petersburg’a gittim. Orada Japon usta ile tanıştım beni işe aldı, eğitti. Sonra onun kaizen felsefesini benimsedim. Senseim(ustam) 90 yaşına kadar suşi yaptı ve ben o eğitimin içerisinden çıktığım için, uzak doğu kültüründe kalmak ve devam ettirmek istedim” yanıtını veriyor.
BAŞARI, ÇOK PARA KAZANMAK DEĞİLDİR
Japonların ‘kaizen felsefesi’ne de değinen Sinan Uysal, “Kaizen felsefesi sürekli olarak iyileşme ve gelişme anlamına gelir. Başarı benim için çok para kazanmak değil iyi bir yere gelmek demek. Bu yüzden 35’li yaşlarıma kadar okumayı, öğrenmeyi düşünüyorum. Durmadan gelişmek ve büyümek, daha başarılı bir birey olmak istiyorum” dedi.
JAPON MUTFAĞINA ÖZGÜ 260 ÇEŞİT ÜRÜN
Restoranlarında Japon mutfağına özgü 260’a yakın ürün bulunduğunu, bunların 70’inin ise suşi çeşitleri olduğunu söyleyen Sinan Uysal, “Noodle, Ramen, şiş, karidesli ve somonlu yemekler gibi Japon yemeği çeşitlerimiz de büyük ilgi görüyor. japon mutfağına ait ne varsa burada yapabileceğimiz getirmeye çalışıyoruz. Tatlıları da getirmeye çalışıyoruz mesela. 12 çeşit tatlı getirdik ancak Türk ağız tadına uyan 5 tanesi ayakta durabildi. Yani birazcık da Türkiyeye göre şekil aldık” açıklamasında bulundu.
SEFERDEN GEÇ DÖNEN JAPON BALIKÇILAR
Uzak doğunun yemek kültüründe en beğendiği lezzetin ‘kızartmalar’ ve yine bir çeşit suşi olan ‘nigiri’yi sevdiğini söyleyen Uysal, açıklamalarını şu sözlerle tamamladı:
“Nigiri çok özel bir lezzet, ortaya çıkış hikayesi de oldukça özel. Eskiden Japonya’da balık tekneleri sefere gittiklerinde dönmeleri haftaları bulurmuş. Bu süre zarfında balıkların bozulmaması için pirince yatırırlarmış. Böylece pirinç balığın nemini alır ve çürütmezmiş. Daha sonra o nemli olan pirinçten balığı ayırırlarmış ancak balığın sadece çürümediğini, bir de taze kaldığını fark etmişler. Japonyada çiğ balık zaten tüketilen bir şeymiş, direkt oradan kesip yemeye başlamışlar. Bazı balıklara da pirinç yapışıp kalınca biraz da yumuşak olunca bunun tadının güzel olduğunu fark etmişler ve suşi günümüze kadar gelmiş. Yani aslında ilk hali ve orijinal hali pirinç üstüne balık etidir, yani nigiri.”
Röportaj: Nisanur ÖZYURT