TEKERLEĞİNİ RAMPAMDAN ÇEK
Sibel KİŞİOĞLU’nun kaleminden..
Bugün ilk konumuz herkesin bildiği ama görmezden gelip geçtiği engelli rampaları.
Bunlardan ilki kaldırımlarda güvenle yürümemizi sağlayan rampalar.
Biz engelliler dış dünyaya açılmaya çalışırken maalesef en çok bu sorunu yaşıyoruz. Görme engelli kardeşlerimiz için kaldırımlara döşenen sarı hatlar üzerinde yürümeye çalışırlar bildiğimiz gibi. Bu yol bazen bir ağaç, bazen bir çiçeklik, bazen işletmelerin kaldırımlara taşan masaları bazen de manavların, esnafların kasaları, satıştaki ürünleri ile kapanır.
Manavlar ürünleri taze görünsün diye önce reyondakileri sonra kaldırımları yıkarlar, ıslatırlar, esnaflar kapılarının önü toz kaldırmasın diye hortumla yıkarlar kaldırımları. Ortam kayıp düşmek için her şeyiyle hazırdır artık bizler için.
Oldu ki bir şekilde bunları aştıysa görme engelli kardeşim diğer bir sorun olan engelli rampasının üzerine, önüne park eden araçla burun buruna gelir. Maalesef bu tehlikeleri göremediği için önce bu duyarsız insanların engellerine çarpar, sonra ne tarafa yürüyeceğini bilemez. Şanslı ise o sırada yanından yürüyen sağlıklı aynı zamanda duyarlı bir kişi olursa onun yardımı ile bu engelleri aşar, ta ki bir sonraki duyarsızın kurduğu tuzağa kadar.
Peki ortopedik engelliler ne yaşar? Evet engelleri, tuzakları önceden görür eğer bu sorununa eşlik eden bir görme engeli yoksa tabii. Kimisi bildiğimiz gibi manuel ya da akülü sandalye kullanır, kimisi kanadyen yaygın adıyla koltuk değneği, kimi benim gibi baston kullanır.
Sandalyede olanın zaten hiç şansı yoktur yanında bir yakını olsa bile inemez oradan sevgili dostlar, mahsur kalır kaldırımda. Ta ki ehli keyif sürücü gelip kıymetli arabasını alana kadar.
Diğer ekipmanları kullananlar kaldırımdan inip yürümeye çalışır. Ama bunun için akan trafiği göze almak zorundadır. Çoğu zaman da malum kaldırımlar siz arabalarınızla çıkamayın diye yüksek yapılıyorlar ya inebilmek için tutunacak bir yere , o yoksa bir dost ele ihtiyaç duyarlar. Yapmayın dostlar, yapanları görürseniz lütfen uyarın. Bizler de sizin gibi sokaklarda, caddelerde özgürce, kimseye ihtiyaç duymadan yürümek istiyoruz. Sizce çok mu bu isteğimiz ?
Cadde ortasına araba bırakamıyorsunuz diye bizim yolumuzu işgal ediyorsunuz. Caddeye araba bırakırsanız diğer araç sahipleri ile kavga döğüş çıkar, aracınız çekilir üstüne bir de hatırlı sayılır ceza yazılır değil mi? Biz sizinle mücadele edemeyeceğimiz için mi bu rahatlık ya da şimdiye kadar engelli rampasına park edene ceza yazıldığına, aracının çekildiğine şahit olmadığınız için mi?
Bu sadece vicdan değil haklara, kurallara saygı gereğidir. Merhamet değil beklediğimiz, hakkımıza tecavüz etmemenizdir. Benim engelli olmam sizin suçunuz değil o nedenle ‘’Ben mi düşüneceğim, bana ne’’ diyenlerden olmayın ve lütfen öyle diyenleri de hayatınızdan uzaklaştırın.
Unutmayın, bu engelli durumum benim de suçum değil…Bugün benim engelli durumumu görmeyen, yarın dara düştüğünüzde size de aynısını yapacaktır.
İnanın sizler bize destek oldukça engelli bireylerin sorunları azalacak, yetkili kurumların dikkati de daha fazla çekilecektir. O duyarsız kişilerin araçları bizim için de anında çekilecek, anında ceza makbuzları yazılacak.
Ne yazık ki kimi insanlar sadece cezadan anlıyor maalesef. Ne acı değil mi?
Ayrıca bu rampalar sadece engelliler için değil; yaşlılarımız, bebekli ailelerimiz için de hayati önemde. Ne yapsınlar, ne yapalım arabaya başka park yeri yok diye hareket eden araçların arasından mı yürüyelim? Mecbur gireceğiz o hareket halindeki araçların arasına çünkü malum kaldırım kenarları da araçların park yeri. Bir de dip dibe park etmeniz yok mu sizden başkası çıkmasın yola, yollar hep sağlıklı ve arabalı bireylerin olsun der gibi.
Rampa olayı bu kadar değil elbet. Bir de bina, park girişlerindeki rampalar var.
2 eylül 1999’dan itibaren yapılan binalarda rampaların yapımı kanuni zorunluluk haline getirilmiştir. Evet çoğu binada, park girişlerinde var artık. Var mı peki sizce? Bize göre hayır, yok çünkü.
Bu kanunu çıkaranlar rampalar için bir de standartlar koydular.
Mesela kimseye ihtiyaç duymadan, her hangi bir risk almadan faydalanabileceğimiz rampa eğimi %5- %8 olmalıdır.
%8 -%12 arası yapılan bir rampada başka bir kişinin yardımına ihtiyaç duyarız.
%12 üstüne çıkıldığında artık bizim için yanımızda refakatçi olsa dahi riskler başlar.
Sandalyenin devrilmesi, ayakların kayması, dizlerde bileklerde bükülme sorunları yaşanır.
Bu rampalarda görme engelliler için aynı kaldırımlarda olan sarı şeritler gibi tertibatın olması gerekir. Bir diğer önemli husus ise rampaların yanlarına konması gereken trabzanlar.
Bu trabzanların standardı rampa başlangıcından önce 45 cm, bitiminde 45 cm çıkıntı olacak şekildedir.
Çoğunda yok bildiğiniz gibi.
Sonra 10 mt ve üzeri rampalarda tekerlekli sandalyelerin manevra yapabilmesi için 150 cm x 150 cm olmak üzere sahanlıklar olmalı.
Var mı ?
Lütfen çevrenizde gördüğünüz rampalara verdiğim bilgiler ışığında tekrar bakın.
Bina girişindeki rampaların ciddi anlamda denetlendiğini düşünmüyorum. Kanuna aykırı olduğu halde o binalar hep ruhsatlarını alıyorlar, demek ki o kadar da önemli görülmüyor bu kanun. Var mı var rampalar diyorum ben bunlara.
Düşünsenize gitmek istediğiniz binaların merdivenlerinin 60-70 cm yükseklikte basamaklar halinde yapıldığını.
O rampaları yaparken zaten masraf ediliyor neden doğru olan yapılmıyor anlayamıyorum.2 torba çimento, birkaç metre trabzan mı mani olan …
Bunların denetlenmesi, gerekli işlemlerin yapılması için lütfen bizim yanımızda olun. Sesimizin duyulmadığı yerde sesimiz olun.
Buradan bakanlıklarımıza, belediyelerimize seslenmek istiyorum. Eğer bu sorunlara yönelik uygulanan bir ceza varsa uygulayın, biz engellilerin sorunlarını dile getirebilecek bir kamu spotu da çekip televizyonlarda yayınlayın , billboardlarda engelli sorunlarına ilişkin afişlere yer verin.
Kuralları, cezalarını insanlara anlatın lütfen. Araç çekme, ceza uygulama görüntülerinizi yayınlayın lütfen, kamuoyuyla paylaşın.
Çünkü bu hataları bilerek yapan umursamaz insanlar sadece cezadan anlıyor.
Lütfen ama lütfen sayın yetkililer, sevgili kardeşlerim biraz daha duyarlılık, biraz daha destek istiyoruz sizlerden.
Tekerlekli sandalyeye oturup ya da gözlerinizi yumup o binanın, o parkın, o kaldırımın rampasından önce siz çıkın denetlerken. Çıkamıyorsanız yıktırıp yeniden yaptırın lütfen.
Çünkü siz çıkamıyorsanız biz de çıkamayacağız demektir.
Mesela aynı şekilde yol boyu kaldırımlardan yürümeye çalışın.
Siz yürüyebilirseniz biz de yürürüz.
Denetimlerinin haricinde bunu gelenekselleştirin mesela her engelli gününde o işlerden sorumlu personeliniz, taşeronlar kimler varsa sorumluluğu olan ,bölge halkı hep birlikte bunları yapalım.
Bunu yapabilecek yüreklilikte olan tüm yetkilileri, belediye başkanlarını şimdiden canı gönülden kutluyorum.
Bu sorumluluğu üstlenmeyen belediye başkanları lütfen engelliler için çalışıyoruz demesinler. İnanın bu engelliler gününde getirdiğiniz solistlerden çok çok daha kıymetli bizler için.
Sorunların görülmesi ve çözüm getirilmesi için engelli günü aslında bir gün değil, her gün için kıymetli.
Epey uzun oldu ama yaşananların onda biri bile değil yazdıklarım inanın…
Haydi şimdi dışarı çık sevgili dost, gözünü yum, bir bacağın yokmuş gibi davranarak yürümeye çalış.
SEN YÜRÜYEBİLİRSEN BEN DE YÜRÜRÜM…..